Ömer ve diğerleri yarı taşıyıp yarı sürükledikleri Emir Ali’yi yatağa taşırken Eylem tek kelime etmemişti.
Bir süre kollarını göğsünde kavuşturup kocasını süzdü.
Bir yanı içten içe onu yiyip bitirirken; pencereleri de aç, donsun, beter olsun, bir daha gece gezmelerine de çıkamaz diyordu. Bir yanı da ne tatlı uyuyor, nasıl kıyarsın diyerek eteğini tutmuş, sağa sola salınarak adama kirpiklerini kırpıştırarak bakıyordu.
Beter etmek isteyen yanı, eteğini savuran zilliye yenilince kendi kendine söylenerek yatağa yaklaştı. Yataktan itip güm diye yeri boylamasını seyretsem mi diye de bir düşündü. Ne yazık ki kıyamıyordu.
Baktıkça bakası geliyordu bazen insanın güzel şeylere, Eylem de öyle bakıyordu adama işte...
Söylenmeden de duramıyordu.
“Ayyaş mı oldun sen kocacım?” diyerek adamın ayağındaki ……
Waiting for the first comment……
Please log in to leave a comment.