Emir Ali, büyükler gittikten sonra beş dakika kadar daha Ömer ve Adez’in yanında kaldı.
Konuşmaya başladığında sesi hala öfkeli çıksa da ilk andaki delilikten eser yoktu.
“Adez, anneni al, git, bizden haber bekle! Kafana göre kalkıp kapımıza dayanma! Vereceğim varsa da vermem haberin olsun!” dedi.
Adez, “Tamam,” deyip geri adım attı. Emir Ali’yi kışkırtmaya değil, kızı almaya çalışıyordu ne de olsa. Uzatmadan aracına geçerken “Annemi bizim çocuklar eve götürür,” diye mırıldandı.
Aracı çalıştırıp dikiz aynasını kendine doğru çevirip sabahkinden daha beter olan göz çevresine bir bakış atıp, kızın boynunu okşadığı parmağını dudağındaki yarada dalgınca gezdirdi.
Onlar yüzüne baktığında morluk, patlak, çizik görüyordu. O, aynadaki yansımasına baktığında kızın boynuna sarılmış ellerini, öpüşüne an……
Waiting for the first comment……
Please log in to leave a comment.