İŞ TEKLİFİ

AYLİN YÜCEL

Uyandığımda wp'den iki bildirim olduğunu gördüm.

Tilkicik:

- Güzellik yeni işin hayırlı olsun. Senin iş konusunu hallettim ben. Hem pansiyon tarzı bir ev de var bu işin içinde.

Ne sonunda hem evim hem güzel bir işim mi oluyor. İnşallah çok ağır bir iş değildir. Bunları düşünürken diğer mesajı açtım ama sadece numara...

+905..:

- Merhaba Aylin ben Aras. Dün kardeşim yüzünden biraz kötü bir gece oldu. Bugün bunu telafi etmek isterim müsait anında ara beni konuşalım. Hem öğrendim hemşirelik okuyormuşsun sana daha farklı bir iş imkanı sunabilirim hem de kendi mesleğin ile ilgili. Bana ulaş.

Kendi mesleğim ile ilgili mi hemşirelik ile ilgili ne yaptırabilir ki?

Dur şunu bir kaydedeyim önce de sonra yazarım.

Hödük Bey:

+ Merhaba Aras bey. Hemşirelik ile ilgili nasıl bir iş teklifiniz var merak ettim doğrusu.

Tilkicik:

- Aylin ben sana güzel haber verdim sen bana görüldü attın. Kırılıyorum ama.

Ay ben Arda'yı unuttum bir an...

Tilkicikk:

+ Haklısın. Çok özür dilerim nasıl cevap yazacağımı şaşırdım çok mutlu oldum. Bir anda iki iş teklifi aldım.

- İki mi? İkinci kim?

+ Boşver sonra anlatırım.

Hödük Bey:

+ Yağmur kafede yarım saat sonra buluşalım size de uyarsa.

- 5 dakikaya yurdun kapısında olurum bekletme.

Bunun ismi de tam uydu hee. Neyse hızlıca giyiniyim ordan otobüsle okula geçerim.

Mini siyah şort etek, beyaz tshirt ve boyfriend ceket miss. Saçımı da topuz yapayım. Bitti gitti. Ay bunları yaparken 15 dakika geçmiş. Amaan beklesin bok.

Dışarı çıktığımda kapının önünde BMW İ8 duruyordu galiba bu o. Binerken sanki uzakta Arda'nın arabasını gördüm gibi geldi ama emin olamadım. Binince araçta o piç sırıtış ile beni karşılayan bir hödük buldum.

" Ee gördün mü bari? "

" Neyi gördüm mü? "

" Köklerimi malum ağaç oldum da sayende. " göz devirmekle yetindim.

" Neyse ee naber görüşmeyeli? "

" İş görüşmesi için geldim ben Aras bey muhabbet için değil. "

" Tamam ama yağmur kafeye bir arkadaşım daha gelicek işi kabul ettiğini onaylatmamız lazım. "

" Noter gibi bir şey mi? "

" Akıllı kızsın. " biraz kıllandım ama hadi hayırlısı. Bu sırada iş hakkında bilgi verdi. Özel hemşiresi olucakmışım. Eğer kavgada veya barda biri yaralanırsa onları da tedavi edicekmişim. Bunun için de ücretim, iki asgari mi? Ben okumayayım hep özel hemşire olayım madem.

Kafeye gelince bir kahve ısmarladı ve teklifi düşünmemi istedi. Teklifi çok mantıklı ama sonuçta onun etrafında olucam ve Arda...

Şuan ona ihanet ettim gibi hissediyorum.

" Arda? O biliyor mu teklifini? "

" Sadece sen bilmesini istersen. Ha ev konusunu da dert etme benim boşta eski bir evim var çok büyük değil ama idare edersin. Eşyalı müstakil ev. "

Müstakil? Küçük? Anladım.

" İşte arkadaşım da geldi. " arkamda bir noktaya baktı ve sırıtıp durdu. Yanıma biri oturuncaya kadar kafamı çevirmemiştim. Çevirince hayal kırıklığına uğramış mavişlikleri gördüm. Arda?

" Açıklama yapıcak mısın Aylin? " dişlerini sıkarak konuşuyordu sustuğum için elini masaya vurdu. O esnada elinin üstünün yara dolu olduğunu gördüm içim acıdı sanki. Elini avcuma alıp...

" Ne oldu sana? Elin niye böyle? Arda bir şey de. "

" Konuşmamı hak ediyor musun ki gelmeyeceğine emindim Aras gelir dedikçe sana inandım ben, gelmez dedim. Neden geldin buraya? İş imkanımı ben de sundum o imkanı. Para imkanı mı varımı yoğumu verirdim sana. Aylin onu seviyor musun? Aylin neden bana demedin buraya geleceğini? Neden yaptın? Neden geldin Aylin? Sana güvenmiştim ben. " sustum tek yapabildiğim buydu, ben de sustum.

Susarken içimden Aras'a sövdüm ve ondan her küfürde daha çok nefret ettim.

" Sana demiştim benden hoşlandığı sen onu tutup giderken o bana not bırakmış hatta numarasını yazmış. " diyip numaramın yazılı olduğu bir kağıt gösterdi. Şok içinde bir nota bir Aras'a bir de Arda'ya baktım. Arda elini çekti bana hayal kırıklığı ile bakarak gitti. Aras'tan kağıdı alıp...

" Bokunda boğul inşallah. Ne diye yaptın ki bunu? Ne istedin Arda'dan. "

" Madem ben yanlış bir şey dedim sen niye düzeltmedin? Hadi kalk okula götüreyim seni. Derse geç kalıcaksın şuan Arda seni önemsemez otobüste en az yarım saate gelir. Tek bir şey demeden devamsızlık hakkınının dolduğunu unutma. " el mahkum araca bindim.

" Hakkımda o kadar şeyi nasıl ve nereden biliyorsun? "

" Araştırdım Arda'nın sende ne bulduğunu da araştırdım. Annemi bulmuş. Haklı annemin aynısısın hem sima hem davranış. "

" Sen de bu yüzden beni ortadan kaldırmak mı istedin? "

" Ne ortadan kaldırmak mı? Abartma istersen Aylin. "

" Ney istedin ya? Niye yaptın bunu? "

" İn artık Aylin geldik. İşi kabul edersen sevinirim. Bir hemşire işime çok yarar. Bana haber edersin. "

Böyle bir arabadan inince haliyle insanların gözü de üstümdeydi ama önemli olan bir çift göz yoktu. Defalarca aradım yazdım ama sanki kayboldu. Bulmam gerek o yazının benim olmadığını göstermeliyim.

Tilkicik:

+ Arda bu yazı benim değil. Bak bu benim yazım iki fotoğrafı da incele.

+ Arda Demir Holdinge geliyorum. Bu arada mücevher yapıyorum derken holding olarak düşünmemiştim...

+ İnanmayacaksın biliyorum para avcısı değilim. Ondan da hoşlanmıyorum.

Ders bittikten sonra hocanın yanına gidip daha fazla çalışmayacağımı belirttim işten ayrılıp Demir Holdinge yol aldım.

İçeri girince güvenlik görevlileri beni durdurdu.

" Buyrun hanfendi. "

" Merhaba ben Aylin Yücel. Arda Demir ile görüşmeye geldim ismimi derseniz kabul edicektir. " aradılar hatta açtı ama şansa bakın burada yokmuş. Hadi ama aracı öküz gibi kapının önünde duruyor.

Ne yapıcam şimdi. İlla ki aracınıza geliceksiniz Tilkicik, ben de burada seni beklicem. Hadi bakalım. Kim daha inatçı görelim.

Kaç saat geçti hiç bilmiyorum. Bildiğim tek şey aracın etrafında gözükmemek için iki büklüm bir taşın üstünde oturduğumdan dolayı her yanımın ağrıyor olması. Çık artık daha ne yapıyorsun orada ya. Aha çıktı. Duydu ellam. Neyse yakala Aylin kaçamasın koş.

" Arda. Arda. Duyuyorsun beni biliyorum. Baksana tilkicik. "

" Ne var Aylin? Ne? Yeterince üzmediğine mi karar verdin. Yüzüme karşı ben ikizine aşığım deme kararı mı aldın? Ne? Ne istiyorsun? "

" Ondan hoşlanmıyorum. Bir de aşk mı yok artık, ben şuan ondan nefret ediyorum sen aşk diyorsun. Gülüşün, tatlılıkların, enerjin birinden hoşlansam senin gibi birinden hoşlanırım bir hödükten değil. " sanırım dediklerimden ötürü şok oldu öylece kaldığına bakılırsa.

" Bunu sırf beni kaybetmemek için diyorsun sana güvenmiyorum. "

" Tamam ona inanma ama Aras'a da inanma sana bir sürü foto attım neden bakmadın. "

" Ne fotoğrafı? Telefonum kırıldı. "

" Bak bu benim yazım değil. Bak bu benim yazım. Gördün mü ikisi farklı. "

" Yine de bu ne o masada oturmanı ne de bugün okula o şerefsiz ile gitmeni açıklıyor Aylin. "

" Okul konusunda otobüs bulamazsın geç kaldın dedi mecburdum. "

" Hadi onu kabul ettim diyelim. Kafe ne olucak neden gittin oraya? "

" Sabah bana yazmış. Senin için güzel fırsatım var diye. "

" Haa demek görüldünün sebebi buymuş. "

" İki dakika dinle lütfen. "

" Evet konuş. " çocuğun içinden hödük bey çıktı neyse haksız diyemem.

" Bak mesleğim ile ilgili bir iş fırsatı sundu, ev içinde eski kullanmadığı bir ev varmış onu önerdi. Ben de en azından dinlemek istedim sana diyemedim. İzin vermez kızarsın diye düşündüm. "

" Bunu düşündün ve yine de gittin yani bravo sana Aylin. Ben de iş bulmuştum Aylin, beğenmeseydin başka iş de bulurdum. Ev de bulmuştum gerekirse kendi evimi de verirdim ama sen arkamdan iş çevirmeyi tercih ettin. Tebrik ederim artık arkadaşın yok. Yine yapayalnızsın. " dedi ve aracına binip çekip gitti.

Evet artık bir işim ve bir arkadaşım yok. Mükemmel!