AYLİN YÜCEL
İkiz mi? Dur bir dakika. Ya yalan atıyorsa ve Arda'ysa beni tanımazdan geliyorsa? En iyisi ben bir arayayım oysa telefonu çalar zaten anlarız.
" Sizden iki dakika rica edebilir miyim? Lavaboya gitmem lazım elimi yüzümü yıkamalıyım. "
" Tamam git ama burada çalışmak istiyorsan çalışma ortamını iyi bak ve çalışmak isteyip istemediğine karar ver. Sigara satıcaksın evet ama arada alkol dağıtmanda gerekebilir. İşe başladıktan sonra yok ben yapamam yok bana sarkarlar vs dersen sonucu kötü olur haberin olsun. İşini hallet çalışmak isteyip istemediğini haber et. Ona göre konuşuruz geri kalanları. " tamam manasında kafamla onayladım.
Bunlar cidden ikizse, bu adam nasıl böyle öküz biri olmuş.
Bir buna bakıyorum hödük hatta hödük az kalır, bir Arda'ya bakıyorum...
Arda onu aramalıydım.
" Alo. Arda? "
" Duyuyor musun? Arda "
" Alo. Fare? Evet evet duyuyorum. "
" Arda şuan konu önemli bırak fare işini yanıma gelme şansın var mı? " bir yandan da o Aras denen hödüğe bakmaya çalışıyorum ama sanki onda da telefon var. Bir dakika evet elinde telefon var.
" Aylin sana sesleniyorum. İyi misin bir şey mi oldu sana? "
" Ben iyiyim iyiyim ama senin buraya gelmen gerekiyor konum atıyorum tamam mı? "
" Tamam sen at bana konum ben giyinip geliyorum. "
" Tamam. " diyip kapattım ve konumu attım. Biraz da işyerini inceleyelim yoksa malum patronum kızar.
Görüşmeden 15 dakika sonra;
" Efendim Arda. "
" Nerdesin? Geldim ben, seni göremiyorum. " sesi çok sinirli geliyor burda olmama mı sinirlendi? Neden?
" Tuvalete yakın oturma yerlerinde oturuyorum. " oha yüzüme kapattı. Aha geliyor ama bu bej keten takım giymiş ve bir dakika dövme yok. Lan gerçekten ikizi mi var bunun. O değil de her zaman ki mutlu Arda gitmiş yerine öfkeli biri gelmiş bunun anlamadım, burnundan soluyor resmen.
" Senin burda ne işin var Aylin? "
" Ne demek ne işi var? İş görüşmesine gideceğimi sana demiştim. Hem anlamadım ben, sen neden bu kadar sinirlisin? " ben bunları derken o etrafı süzüyordu.
" Ya! Cidden çalışacağın yere tüküreyim. Neyse haydi gidelim ben sana düzgün bir iş bulurum. "
" Pardon da bu işin nesi varmış? Herkes bu işi yapabilir. Ben seni böyle tanımamıştım, işlere göre yargılayacağını bilmiyordum. "
" İşin bir şeyi yok Aylin. Buranın bir şeyi var. Bak, evet yeni tanıştık beni tanımıyorsun haliyle dinlemek de istemiyorsun anlıyorum ama dinlemen lazım, burada çalışma lütfen. " tam beni çıkarıcaktı o sırada hödük bey geldi. İsmi neydi bunun ya.
" Ooo kimleri görüyorum. İkizim beni mi özlemiş yoksa? " önce Arda'nın elini fark etti sonra o elin benim kolumu tuttuğunu farketti ve göz devirdi aaa ergen mi lan bu.
" Cidden bir kız için mi geldin yani buraya. Ben de özür dilersin sanmıştım. " dedi yarım ağız gülerek. Bir dakika özür mü bunlar kavgalı mı? Aman banane aile işlerinden anası babası çözsün onu da.
" Evet ikizcim. Geldim şimdi de gidiyoruz. " beni çekmeye çalıştı.
" Tabiki gidebilirsin ama o çektiğin kişi artık benim çalışanım ve onun şimdi işe dönmesi lazım, malum müşteriler bekler. " piç piç sırıtıyor bildiğin çocuk bana bakarak ya deli olucam şimdi.
Tam Arda da bir şey diyecekti ki...
" Ay bir susun artık Allah aşkına siz kimsiniz ki ben sizin dediğiniz gibi çalışıcam ya da gidicem. Yok yani aranızdaki bu gerilimi de anlamış değilim ama bana yansıtmayın ben alnımın teri ile para kazanmaya geldim be. " bunu diyince hödük daha da sırıttı. Onunla çalışacağımı sandı galiba salak.
" Hadi Arda gidelim. Valla sesten başım ağrıdı ya yok yok yapamam ben burda. Teşekkürler hö-Aras bey ben burada çalışmaktan vazgeçtim. " sanırım bu sefer sırıtma işi Arda'ya geçmiş olucak ki ağzı en son kulaklarındaydı. Hadi bakalım tilkicik gidelim, gidelim ki her şeyi bir bir öğrenelim bakalım sizin sorununuz ne?
Oradan çıktıktan sonra bir kafeye oturduk anlatıcağı belli olduğu için sesimi çıkartmadan bekledim.
" Bak Aylin benim bir ikizim var. " Aa ciddi misin ya ben anlamamıştım.
"Aslında onun ikizim olduğunu hatta onunla kan bağım olduğunu bile söylemek istemiyorum. Annem ile babam yıllar önce trafik kazasında vefat etti. Annem çok neşeli ama sadece kendi hayatına, sevdiklerine odaklanan biriydi yani tam senin gibi dışarıdan görsen soğuk dersin ama iki saniye sohbet et cıvıl cıvıl adeta bir melek gibi olduğunu anlarsın. Seni de anneme benzetiyorum ya hep neyse. " son dediğini çok kısık sesle söyledi ama duydum. Bunları bana tek tek anlatması...
" İşte annem ile babam ölünce Aras ile aramıza soğukluk girmeye başladı. Eskiden de ara ara böyle olurdu ama annem hep bir yolunu bulurdu. Artık bulamıyor. " gözünden damlayan yaş ile kafasını eğdi.
Hiç düşünmeden kalkıp sarılmaya gittim. O da sanki hep bu anı beklemiş gibiydi. O küçük bir çocuk ben de onun özlediği annesi, öyle sıkıca sardı, kokumu içine çekti. Onu öyle görünce ağlayasım geldi, devam etmemesini daha da acı çekmemesini istedim ama o sanırım içindekileri artık dökmek istiyordu.
" Gitgide Aras daha kötü biri, gaddar biri olmaya başladı. İkimizi de babam zamanında 'Size ya da sevdiğinize bir şey olursa diye kendinizi ve onları korumayı öğrenin' diyip dövüş eğitimleri aldırmıştı. Sözümüz vardı sadece korunmamız gerekirse dövüşücektik. Öyle olmadı Aras kavgalara girdi bazen hiç dayak yemeyeceği insanlardan dayak yedi, bazen birilerini deli gibi dövdü. Babamdan bize kalan mücevher dükkanı ve o bardı. O barı işletmek istedi, içeride duyduğuma göre bir sürü kötülük döndürüyor hatta bazıları onun için çete lideri oldu falan dedi. Ben de mücevher üreticisi oldum. Bunlar olduktan sonra bile hala az da olsa görüşürdük ama bir gün tanıdığım bir kız ona iyi davranmadığını ona hakaret edip ... "
gözlerini kapatıp yumruğunu sıktığında pek güzel şeyler olmadığını anlayıp devam etmemesi için yumruğunu tuttum. Tekrar sıkıca sarıldım ona.
" Benim hayat hikayem bu kadar eee sen anlat artık. " dedi gülümsemeye çalışarak.
Şuan tek istediğim ona sarılmak ve yaralarına iyi gelmek ama konuyu saptırsam daha iyi gibi duruyor.
" Benim de babam daha yeni vefat etti, o da trafik kazasında öldü. İnanır mısın onunla beraber benim de bir yanım öldü. Belki fark etmişsindir ara ara topallıyorum, o kaza saolsun. O gün arabada annem ve bende vardık. Annem yoğun bakımda kaldı ama iyileşti şükür ben fizik tedavi gördüm ama babam oracıkta öldü. " biraz su içmem lazım, ağlayamazsın Aylin şimdi değil.
" Öyle işte ben de şuan şu hemşirelik bitsin diye bakıyorum. Ee o kadar zenginseniz niye okuyorsun sen? " ahh işte bu şapşal gülmeleri özlemişim.
" Zenginiz demedim hem ayrıca zengin olan okuyamaz diye bir durum mu varmış? "
Böyle gülüşe gülüşe neredeyse 3 saate yakın sohbet ettik.
" Artık ben gideyim yoksa yurda geç kalıcam. Sonra da sokakta kalıcam. "
" Yok yok fareyi geç kaldırır mıyım ben. Aa hemen aracınızı getiriyorum fare hanım. " vurmama bile müsaade etmeden vın diye kaçtı. Ne hızı bu böyle yaa.
" Oha ne? BMV Z4 mü şaka mısın lan sen. " ben böyle diyince gülmeye başladı pis tilki.
" Hadi atla farecik. "
" İnanır mısın şuan fare demeni önemsemiyorum. Hem, sen gider misin? Biz biraz bebeğimle yalnız kalıcaz. " diyip aracı okşayınca suratını büzüştürdü ve sessizce, tabi o sessiz sanıyor ya neyse.
" Ulan aracı kıskanacağım aklıma gelmezdi. "
Güle güle konuşa en son kendimi zorla yatağa attım. Çok yorucu bir gündü, galiba üstümü bile değişemi...
(Uyuyakaldı...)
Waiting for the first comment……
Please log in to leave a comment.