TANIŞMA

Aylin Yücel

Üniversitenin son yılı ve ben, sonunda bu hemşirelik okuyor diye burnu havada olan tayfalardan kurtuluyorum. Yok anlamıyorum ki siz hemşirelik okuyorsunuz da biz napıyoruz? Bu okula, bu insanlara dayanmazdım da işte babama olan sözüm saolsun. Canım babam sırf kızının üniversitesini görmek için inat etti ve İstanbul'dan Muğla'ya uyumadan araba sürdü. Evet uyumadan, ne kadar dil döksekte ne annemi ne beni dinledi. Sonuç mu? Benim bacağımdan 2 aya yakın fizik tedavi görmem ve hatta hala ara ara topallayan bacağım, 2 hafta yoğun bakımda yatan annem ve bizi kurtarmak için tırın önüne kendi tarafını süren, oracıkta ölen babam, sonuç bu. Bu olaylar olalı tam 3 ay oldu. Artık bir annem bir ben kaldık. Allah'tan annem emekli de maddiyattan zorlanmıyor ama yine de ben ara ara hesabına para atıyorum. Ay neyse sabah sabah yine eşek ölüsü gibi sıkıntı çöktü bağrıma. Saate bakmalıyım derse inşallah geç kalmamışımdır. Şu hayal alemine, dertlenmeye bir son vermem gerek artık.

" Ne saat 10 mu? " Ders başlayalı tam 1 saat mi oldu yani. Çok geç kaldım çok.

" Ne bağırıyon kız yine avazın çıktığı kadar?" hıh geldi yine canım hırsız oda arkadaşım. Odamda çalmadığı bir ben kaldım bir de donum. Dur bir dakika geçen donum kayıptı yoksa?

" Yok bir şey, geç kalmışım onun şaşkınlığı ile şey oldu farketmedim bağırdığımı. " Buna da ne diye açıklama yapıyorsam neyse gitsin bir an önce başımdan yeter.

Dikildi yine başıma beni izliyor tövbe yaa. Hayattan bezdirdi beni bu Leyla yani namı değer hırsız. Hem eşya hem de milletin sevgilisini çalmaya bayılır. Allah'tan sevgili yapmıyorum, yapsamda yurdun etrafına getirmezdim şunun yüzünden. Neyse koş Ahu koş. Bir de ders Aytunç hocanın vallaha ipe tutar beni.

Neyse en azından ikinci derse yetiştim. Yeni öğrenciler gelmiş herhalde bir sürü tanımadık sima. Ay banane tanıdık yüzlerden ne hayır geldi ki onlardan ne hayır gelsin. Neyse dersin başlamasına 15dk var herkes de birbiri ile konuşuyor, bende telefonla ilgilenim bari.

" Yeni öğrenciyi gördün mü bildiğin yunan heykeli. " Dedi önümde oturan Çağla.

" Evet evet. Gördüm onu görmemek mümkün mü kızım Allah taş yapar o nasıl bir yakışıklılık bol giymiş olmasına rağmen belli kasları. Keşke bizim yanımıza gelse hem tanışırdık. " diyip Çağla'ya göz kırptı, canım sınıf arkadaşım Melike.

Bu kızın hep içten yanmalı olduğunu demişimdir zaten. Hem koca amfide zaten hiç boş yer yok gelip sizin yanınıza oturur. Uğuldamalar ile hoca geldi sanıp kafamı telefondan kaldırdım. Sanki bir şey arıyor gibi etrafa bakındı ve benimle gözgöze gelip gülümsedi. Ne? O bahsedilen yunan heykeli şuan bana doğru mu geliyor.

" Merhaba burası boş mu? " evet anlamında kafa salladım ve oturdu.

" Bu arada ben Arda. Arda Demir okula yeni geldim. "

" Bende Aylin. Aylin Yücel. Tanıştığımıza memnun oldum. "

" Bende memnun oldum Aylin. Senden bir şey rica etsem? Bana okulu gezdirebilir misin acaba? "

Ne ben mi? Tabiki hayır ne münasebet canım. Diyemedim olumlu anlamda kafa salladım.

Ciddi ciddi çocuk yanıma geldi ve şuan ben ona kampüsü mü gezidiriyorum? Neyse iyi yanından bakalım tatlı çocuğa benziyor ve ikimizinde arkadaşı yok belki arkadaş oluruz.

" İşte burası da basket sahası. Benim şimdi işe gitmem gerekiyor. "

" Çok teşekkür ederim seni de yordum. Burada tanıdığım kimse yok ve farketmişsindir insanlar bana biraz tuhaf bakıyorlar senin yanına gelme sebebim de buydu pek takmıyor gibi bakıyordun. Bu arada nerde çalışıyorsun? "

" Sen bir de arkandan denilenleri duy. " diye geveledim ama belli ki tilki kulak duymuş. Ay dur buna lakap buldum tilkicik.

" Huhu kime diyorum? Aylin? Kim ne dedi hakkımda? Daha geleli iki saat oldu. "

" Amaan boşver. Ben Şule hocanın yanında çalışıyorum. Yurttan bıktım artık eve çıkmam lazım. Anlıyacağın para biriktiriyorum. Hatta bu işin getirisi bile az yani bir iş daha arıyorum bir yandan neyse yavaştan gideyim ben. "

" Tamamdır kolay gelsin sana. Ha bu arada iş arama konusunda ciddiysen bizim iş yerinde eleman ihtiyacı var bir düşün istersen. " İyi de ne alaka daha yeni tanıştığı birine niye iş teklif etsin ki bir insan.

" Tamam ben bugün bir iş görüşmesine gidicem ona göre haber ederim sana da bu arada numaramı vereyim bir şey olursa ararsın. "

Dört saat sonra;

Of çok yoruldum bugün çok belge birikmiş. Neyse şimdi gideyim yurda bir güzel sıcacık banyo edeyim sonra giyineyim de iş görüşmesine gideyim. Duştan çıkınca bir numaranın 5 mesaj attığını gördüm yuh yani.

+905...:

- Aylin selam. Ben Arda.

- Nasılsın? Napıyorsun? Mesajlarıma bakılmıyor. Bitiriyorum ben bu arkadaşlığııııı

- Aa doğru sen iş görüşmesine gidecektin.

- İşi alamadıysan hiiç üzülme. Onlar senin kadar tatlış bir kızı kaçırdığına üzülsün.

- Bu kadar yazıyorum diye yanlış anlama, cidden tatlı kızsın seninle arkadaş olmak isterim.

Ya çok tatlı manyak şey. Dur şunu kaydedeyim. Baksana beni baya merak etmiş, neyse yazayım bari.

Tilkicik:

+ Tabiki seni yanlış anlamadım.

+ Hatta geç bile cevap yazdım kusra bakma duştaydım.

+ Sen de çok tatlısın.

+ Seni tanıdığıma gerçekten çok mutluyum ya, cidden ilk defa birine kendimi bu kadar yakın hissediyorum.

+ Daha iş görüşmesine gitmedim.

+ Ha daha gitmeden işi alamayacağımı düşünmen de ne bileyim yaniii tilkicik.

+ Görüşmeye gideyim sana anlatırım.

- Kız sakin iki saniyede bin tane mesaj yazdın.

- Tamam görüşmeye git gel haber ver, bekliyorum seni.

- Güzel haberlerle gel. Bu arada bu tilkiciğin hesabını sorucam sana fare.

+ Ne ne fare mi? Ben mi? Öldün oğlum sen göstericem sana fareyi.

- Kaçtım ben...

Gıcık oldum ya. Bana fare dedi. Şaka gibi nerem fare benim arkadaş.

Şimdi siyah takım elbise içine beyaz bir dantelli büstiyer oh mis gibi oldum vallaha. Fare diyenler bu halimi görse utanır mı bilmem.

O kadar giyin süslen sonuç, otobüs beklemece. Tanrım niye ben de diğer insanlar gibi zengin bir hayata doğmadım ki?

Neyse en azından çok kalabalık değildi de hızlıca geldim gerçi saat olmuş 8, millet bu saatte ne yapacak sanki.

Ben bunları düşünürken barın önüne çoktan gelmiştim. Kendime çeki düzen verip güvenliğin yanına gittim.

" Yaşınız kaç? "

" Merhaba yaşım 23 ama yanlış anladınız ben iş ilanı için gelmiştim. "

" Hoşgeldiniz isminiz nedir patrona ileteyim. "

" Aylin ben. Aylin Yücel. "

" Tamamdır Aylin hanım sizi biraz bekleticem. İsterseniz içeride misafir edelim daha sonra patron sizi konuşmak için çağıracaktır. "

" Tamam ben içeride bekliyorum siz haber verince gelirim. " Tamam der gibi kafa salladı ve uzağa giderek karanlığa karıştı. Ben de bir müddet bekledim. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama bir anda sağımda bir hareketlilik hissettim. İnsanlar sanki önemli biri gelmiş gibi koşturuyordu. Koşturma nedenlerine doğru biraz bakınmaya çalıştım ama bu karanlıkta pek bir şey göremedim. Biraz yaklaşıp baktığımda anca bir kişiyi görebildim. Sanki herkes onun etrafında pervane olmuş. Keskin yüz hatları, kalın kol kasları ve kesinlikle önemli biriyim diyen takım elbiseli biri.

" Hanımefendi size sesleniyorum. "

" Ah pardon dalmışım buyurun. "

" Hanfendi patronumuz Aras bey sizi bekliyor. Bu tarafta... " diyip oradaki keskin yüz hatlı o adamı gösterdi.

İnsanların yanında el pençe durduğu o adamın gidiyorum. Biraz korkmalı mıyım tedirgin olmalı mıyım bilmiyorum ama şuan tedirginlik korku ne ararsan hepsini hissediyorum. Mükemmel! Ezik biri gibi gözükücem. Kendine gel Aylin cesur dur biraz, ki işe alınasın. Adamın yüzünü bu karanlıkta anca aramızda 2 kişilik yer kalıncaya kadar gidince görmeye başladım. Bir dakika o? Arda mı? Benimle dalga mı geçiyor bu çocuk?

" Aylin Yücel değil mi? Sigara atacak eleman lazımdı onun için mi başvurdunuz? " Ona sadece boş boş baktım. Yok yok. Kesinlikle dalga geçiyor olmalı. Daha birkaç saat önce mesajlaştığım neşeli neşeli konuşan şakalar yapan çocuk şimdi beni tanımıyor numarası yapıyor. Hadi onu geçtim çocuk sabah ki halinin zıttı somurtkan cansız ölü gibi bir şey. Ne? O dövme mi? Sabah var mıydı bu?

" Hay şansıma sıçayım. Oğlum dilsiz birini mi getirdiniz bana? " O an düşüncelerimden sıyrılıp konuşma kararı aldım.

" Hayır dilsiz değilim ve bence sen bunu çok iyi biliyorsun Arda. Sen benimle dalga mı geçiyorsun oyun mu oynuyorsun? Bir dakika çift kişilik falan mısın yoksa sen? "

Arda ismini duyunca bir anda gözlerini devirip salakça sırıtmaya başladı.

" Merhaba Aylin hanım ben Aras. Aras Demir. Buranın Demir Pub'ın sahibiyim. Bahsettiğiniz kişi yani Arda, o benim ikizim. Ha bu arada burada çalışıcaksanız benimle nasıl konuştuğunuza da dikkat etmenizi tavsiye ederim yoksa olabileceklerden ben sorumlu olmam. "

Ben nasıl bir şeyin içine düştüm...