Yarım Kalan
Tür: Romantik Dram
Karakterler:
Deniz (17 yaşında, kız, içine kapanık, geçmişinde kaybettiği bir aşkın acısını taşıyan lise öğrencisi)
Emir (16 yaşında, erkek, Deniz’in sınıf arkadaşı, ona karşı derin duygular besleyen, pozitif bir karakter)
Ali (17 yaşında, erkek, Deniz’in eski sevgilisi, bir kaza sonucu hayatını kaybetmiş, ancak hayatta kalmış ve çete tarafından kaçırılmıştır.)
---
1. SAHNE – OKULUN BAHÇESİ, GÜN BATIMI
(Deniz, okul bahçesinde yalnız başına yürürken, eski bir fotoğrafa bakar. Fotoğrafın içinde gülümseyen iki genç vardır: Biri Deniz, diğeri eski sevgilisi Ali. Deniz’in gözlerinde derin bir hüzün ve geçmişe dair yoğun bir özlem vardır. Etrafındaki öğrenciler eğlenirken, Deniz onların arasından sıyrılıp yalnız başına bir bankta oturur.)
Deniz (iç ses): "Ali... Ne kadar çok özlüyorum. Bir yıl boyunca hayatımda bir şey eksikti. Ama senin yokluğun, her şeyin anlamını kaybetmesine sebep oldu. Şimdi başka biri var. Emir. Ama ne yazık ki… seni unutamam."
(Deniz, derin bir iç çekişle gözlerini kapar ve fotoğrafı cebine koyar.)
---
2. SAHNE – OKUL KAFETERYASI, AKŞAMÜSTÜ
(Deniz ve Emir, okulun kafeteryasında oturmaktadır. Emir, oldukça heyecanlı bir şekilde konuşmaktadır, ancak Deniz dalgın ve suratsızdır.)
Emir: "Deniz, sana uzun zamandır söylemek istediğim bir şey var. Gerçekten çok değer veriyorum sana. Yanımda olmanı istiyorum, birlikte daha fazla vakit geçirmek istiyorum. Seni seviyorum."
(Deniz, Emir’in gözlerine bakar ama hiç cevap vermez. Kafasında başka biri vardır.)
Deniz (iç ses): "Emir... Sen çok iyisin. Ama benim kalbim bir başkasıyla. Bunu sana nasıl anlatabilirim?"
Deniz: "Emir, seni takdir ediyorum ama... Benim hala geçmişimde kaybolan bir aşkım var. Ali’nin hatırasıyla yaşamak zorundayım. Şimdi sana karşı bir şey hissetmek... Adil değil."
Emir (derin bir nefes alır, üzgün bir şekilde ama kararlı bir şekilde devam eder): "Bunu anlamıyorum, Deniz. ama neden olmasın yani neden benimle birlikte olmuyorsun seni seviyorum diyorumanlamıyor musun? Senin acını hissetmek istiyorum. Sana yardımcı olmak istiyorum. Ama bir türlü bana bir şans vermiyorsun."
Deniz: "Bunu başaramam, Emir. Ali’yi seviyorum. Onun yokluğunda hayata tutunmaya çalışıyorum."
(Emir, kafasını öne eğer ve sessizce kalkar. Deniz, onu izlerken bir hüzünle bakar.)
---
3. SAHNE – FLASHBACK, 1 YIL ÖNCE – HASTANE, TRAFİK KAZASI
(Deniz ve Ali, neşeli bir şekilde arabada ilerlerken, bir kaza anı belirir. Deniz'in gözleri korku içinde büyük bir hızla Ali’yi çağırır. O anda araba savrulur, büyük bir çarpışma sesi duyulur. Zaman bir anlığına yavaşlar. Araba devrilir ve camlar kırılır. Deniz, yaralı bir şekilde bir kenarda baygın halde yatarken, Ali'nin sesi bir süre sonra duyulmaz. Ambulans sirenleri ve insanların panik içindeki çığlıkları arka planda çalar.)
(Hastane sahnesi gelir. Deniz bir odada uyanır, başında bandajlar vardır, gözleri kanlıdır. Ellerini sallayarak, çevresine bakınır. Yanında kimse yoktur.)
Deniz (panik içinde, kendi kendine): "Ali... Ali nereye gitti? O nerede?"
(Bir doktor odaya gelir ve ona acı dolu bir şekilde bakar. Deniz'e haber verilecektir.)
Doktor: "Bütün elimizden geleni yaptık ama... Ali’yi kaybettik. Trafik kazasında hayatını kaybetti."
(Deniz, bu haberi aldıktan sonra yere yığılır, gözlerinden yaşlar süzülür. Sesinde derin bir çığlık vardır ama hiç çıkmaz. Her şeyin sessizliğe büründüğü o an, tüm dünyası kararmıştır.)
( Deniz’in yas süreciyle zaman geçtikçe yalnız kalır ve içsel bir boşluk hisseder.)
---
4. SAHNE – DENİZ'İN ODASI, GECE
(Deniz odasında yalnızdır. Defterini açar ve eski bir fotoğrafa bakar. Fotoğrafın içinde gülümseyen iki genç vardır: Biri Deniz, diğeri eski sevgilisi Ali. Deniz’in gözlerinde derin bir hüzün ve geçmişe dair yoğun bir özlem vardır. Telefonu çalar. Ekranda "bilinmeyen numara" yazılıdır.)
Deniz (meraklı bir şekilde ): "Ne? bu da kim ?"
(Deniz telefonu açar, derin bir nefes alır ve telefonun diğer ucunda Ali’nin sesini duyar. Ali’nin sesi, bir zamanlar tanıdığı o mutlu gülümsemelerden çok uzaktır. Sesinde yorgunluk, pişmanlık ve derin bir acı vardır.)
Ali (korkulu ve panik içinde, sesi titrer): "Deniz… Beni duydun mu? Benim sesimi duyuyor musun?"
Deniz (şok içinde, hala gözleri telefona kilitlenmiştir): "Ali… Nasıl? Sen… Sen ölüydün! Neden? Neden beni terk ettin? Bütün bu zaman boyunca neden bir haber almadım senden?"
Ali (nefes almakta zorlanarak, sesindeki korku ve çaresizlik belirginleşir): "Ben terk etmedim, Deniz... Beni bir çete kaçırdı. Bir yıl boyunca onlardan kaçtım. Hayatım cehennem gibiydi. Her gün ölüm korkusuyla yaşadım. Ama bir türlü sana söyleyemedim, her an her şey daha kötüye gitti. Sadece seni korumak istedim, senin acını daha da büyütmemek için sessiz kaldım. Ama ben... ben hâlâ yaşıyorum, Deniz. Bunu sana anlatacağım, her şeyi."
(Deniz, şaşkınlıkla bir süre telefona bakar. Ali’nin söyledikleri, onu derinden sarsar.)
Deniz (şok ve korku içinde, titrek bir sesle): "Çete... Ali, nasıl yani? Bir yıl boyunca böyle bi
Unfold
Deniz ve Ali, akşam eve doğru yürürken sessizlik bir süre devam etti. Ali bir şeyler söylemek istese de içinde biriktiği kadarını dökememişti. Sonunda dayanamayıp sordu:
“Deniz, Emre neden bu kadar tuhaf davranıyor? Yoksa Emir ile bir ilgisi mi var?”
Deniz, bir an duraksadı, ama sonra sakin bir şekilde ba……
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Waiting for the first comment……