BOKSÖRÜN KÖLESİ +18
Bu hikayede +18, küfür, şiddet ve yoğun cinsel gerilim bulunmaktadır. Lütfen hikayeyi ona göre okuyun.
Yetimhanede büyümüş en yakın arkadaşı kanser olan 19 yaşındaki bir kız, arkadaşının kurtulması için bir umut varsa en fazla ne yapabilirdi? Ameliyat için gerekli parayı bulmak adına yeraltı dünyasında kafes dövüşleri yapan bir adamın kölesi olabilir miydi? Sadece bedenini satmıyordu, geçmişini, geleceğini, özgürlüğünü ve bundan sonraki tüm yaşam haklarını o adama bir imzayla kendi veriyordu.
Celladına aşık bir kadın ve hayatı ringlerde geçen bir boksör.
Elif ve Fatih\'in tutkulu diyarı. Tutkudan bir aşk doğacaksa bu sadece onların arasında olabilirdi...
Hayat iki şeyden ibadettir. Kazanmak ve kaybetmek. Fatih asla kaybeden taraf olmamıştı. Peki aşkta kazanabilecek miydi? Aşk ringte acımasızca dövüşmeye hiç benzemiyordu.
- Soyun dedi karşısındaki köle kadına. Kafasının dağılmaması, yumruklarının yumuşamaması ve kalbinin kırılmaması için alınan önlem buydu. Bundan sonra sadece köle kızla yatacak, bunalımlar olmadan sadece kazanmaya odaklanacaktı. Fiziksel ihtiyaçları karşılandıktan sonra yatağını kimin ısıttığı açıkçası umrunda değildi. Yeni alınan bu önlemle birlikte mutlu bile olmuştu.
Üzerindeki sabahlığı çıkarıp altındaki beyaz jartiyer takımı gözler önüne serdi. Kız çok güzeldi. Vücudu daha güzeldi.
- Yatağa geç diye emretti. Elleri önünde kız yatağa geçti ve uzandı. Hiç konuşmuyordu. Kendi kıyafetlerinden kurtulup yatağa geçti. Kızın üzerine geçince yüzüne hiç bakmadan elini aşağılara attı. Kız titriyordu. Eli kadınlığıyla uğraşırken bir hıçkırık sesi geldi kulağına. Çok sessizce konuşmuştu ama Fatih anlamıştı.
- Lütfen canımı yakma.
Kadınlar böyleydi işte. Güçten etkilenirdi ama bazen de ondan korkardı. Boksör olduğu için sert davranacağını sanıp bunu isteyen de vardı korkan da. Aklından ikisini geçirmiş olmalıdır. Fatih çok üstelemedi ta ki yarım saat sonra kızın deneyimsiz olduğunu anlayana kadar.
- Lanet olsun yatağımı ısıtan deneyimli bir orospu olmalıydı, masumiyet kokan bir bakire değil...
Unfold
Elif
Altı ay geçmişti. Acımızın üzerinden altı ay geçmişti ama çok tazeydi. Sürekli gözüm onu arıyordu. Her kapı çaldığında sanki annem gelecekti. Her telefonun arkasında onun sesini bekliyordum. Gözlerimle gördüm ama hala inanamıyordum. Sanki hala yaşıyordu.
Derin bir nefes alıp önümdeki ballı süte baktım. Ezgi……
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Waiting for the first comment……