97.799K
VISITORS
2.822K

ABOUT ME

2023 YILININ SEÇKİN YAZARI ✍️ Tutku, Aşk, Komedi ve Bağımlılık yapan kitapların tek adresi. Sayfamı değil kendinizi bulmaya hoşgeldiniz. Buraya kadar gelmişken takip ederseniz çok sevinirim. 520 777 938 888

ABOUT ME

2023 YILININ SEÇKİN YAZARI ✍️ Tutku, Aşk, Komedi ve Bağımlılık yapan kitapların tek adresi. Sayfamı değil kendinizi bulmaya hoşgeldiniz. Buraya kadar gelmişken takip ederseniz çok sevinirim. 520 777 938 888
FOLLOWING
You are not following any writers yet.
More

STORY BY DELİHATUNUM

YASAK +18

YASAK +18

Reads

YETİŞKİN İÇERİK UYARISI 📢📢📢 Hoşlandığı çocuk partide içkisine ilaç katınca yanlışlıkla karşı villada ki yakışıklı adamla yatan 22 yaşında üniversite öğrencisi ne yapar? Peki o adam hoşlandığı çocuğun amcası ve staj için başvuru yaptığı şirketin CEO'su olunca ne olur? Sanırım toplantı vardı. İnsanlar çıkarken onlara bakıyordum. Kapının önünde öyle kalmıştım. Herkesten bir kafa uzun biri çıktı. Tek kaşım havalandı önce. Kehribar, savaşçı, gamzeli adam. Yüzü çok tanıdıktı. O gece hayallerimde gördüğüm adama benziyordu. Nefesim kesilmişti. Aklıma yine anılar geliyordu. Annem zengin damat ister gibi birşey dedim. Çok net dedim. Sanki dedim. - Kahretsin diyerek kaçmaya başladım. Çantam elimde kaçıyordum. Sanki nereye gideceğim. Nereye gittiğimi bile bilmiyordum. Adam çıkana kadar beni görmesin diye kaçıyordum. En sonunda bir odaya girdim. Ohaa oda çok şıktı. Masanın üstüne bakacak zamanım yoktu. Hemen Esmayı aradım. Bir türlü açmıyordu. - Açsana, acil ya. Yine o piçle sevişiyor kesin. Beni unuttu diye söyleniyordum. Telefon elimde odada gidip geliyordum. Aynı anda Esmayı arıyordum. Elim ayağım birbirine dolanmıştı. Masanın üstünde ki masa isimliğine baktım. MİRZA SERTKAYA yazıyordu. Yasinle aynı soyadını taşıyan biri. Esma en sonunda açtı. - Aloo Esma acil dedim ama kapı açılıyordu. Şok içinde kendimi masanın altına attım. Niye böyle bir salaklık yaptığımı da bilmiyorum. Şok içindeydim büyük ihtimalle. Esma konuşuyordu ama telefonu kapattım. Sesler geliyordu. Elimi de ağzımla kapattım. İlk fark ettiğim şey çantam yoktu. Kahretsin masanın üstünde bırakmış olmalıydım. - Mirza, neden böyle yapıyorsun? dedi bir kadın sesi. - Çünkü patron benim dedi sert bir ses. Ses tonu çok tanıdıktı. Kadife gibi yumuşak ama tok bir ses. Tazı iyi bir hediyeyi hak etti diyordu sanki. Gözlerim büyümüştü. Kapının kilit sesi geldi. - Bence senin biraz sakinleşmeye ihtiyacın var dedi kadın. - Hmm öyle mi? Nasıl? dedi erkek. Çok sakindi. Sanki normal bir soru soruyordu. Hiçbir ima yoktu. Kadının daha coşkulu olduğu belliydi. Nereye düştüm ben? Nasıl çıkarım buradan? Kahretsin bunlar sevişecek sanki. İş yerinde seks yapan çifti mi izleyeceğim? Sesler geliyordu. - Arkanı dön ve masaya uzan dedi adam. Gözlerim iyice büyüdü. Kızın bacaklarını gördüm. Külodu ayaklarına gelmişti ve topuklu ayakkabısı bana bakıyordu. Bir ayak daha gördüm. Ayakkabı harikaydı. Tam tekme atmalık. Masanın altına iyice sindim. - Böyle iyi mi? diye bir ses geldi. Telefon çalmaya başladı. Kahretsin bu benim telefonumun sesiydi. Ağlamamak için kendimi tutuyordum. Hayır, hayır şimdi olmaz. Hayır Esma şimdi arayamazsın. - Telefon çalıyor dedi kadın. Sadece bir çift kehribar gözle göz göze geldim. Şaşkınlıkla masanın altına bakıyordu. Bu o adam. O gece ki adam. Keşke ölsem. Hayatımın geri kalanı daha güzel olur sanki. Şuan ölsem Allah'ım. Harika bir hayatım olur. Adam kaşlarını çatmış şaşkınlıkla bana bakıyordu.

Updated at

Read Preview
AĞA'NIN ZORAKİ GELİNİ +18

AĞA'NIN ZORAKİ GELİNİ +18

Reads

Hikayede +18 bölümler detaylıdır. Ona göre okumanız önemle rica olunur. ATEŞ MİROĞLU - Sana söyledim Ürkek kuş. Kararı kabul etmezsen istediğin hayatı sana veririm, dedim. Sen ne yaptın? Berdeli kabul ettin. Şimdi inan bana bu evliliği kabul ettiğine pişman olacaksın! - Mecburdum, dedi ağlayarak. Umursamadım. Bana oyun oynamanın bedelini ödeyecekti. Bu eve gelin geldiğine bin pişman olacaktı. Koyu mavilerine bakarak sertçe üzerini işaret ettim. - Soyun! Kadınlık görevini yerine getireceksin. - Yapma kurban olayım. Benim bir suçum yok, dedi tüm intikam planımı mahvedip bu evliliğe ikimizi mecbur bırakmamış gibi. - Sen mi soyunursun yoksa ben mi soyayım! ******** Kar tanesi ve Ateş: Bir Berdel Hikayesi Zelal, adı gibi saf ve narin bir kar tanesi. Koyu mavi gözleri ve simsiyah saçları, bölgede dillere destan güzelliğiyle tanınır. Ancak Zelal'in kaderi, ailesinin omzuna yüklenen kan davasıyla bambaşka bir yola sapar. Diğer yanda ise Ateş, adı gibi ateşin ta kendisi. Uzun boyu, heybeti ve gözlerinde taşıdığı derin öfke, bir ağanın otoritesini iliklerine kadar hissettirir. Ateş, kardeşinin canını alan bu davanın intikamıyla yanıp tutuşurken, çözüm yolu olarak sadece bir karar kalır: berdel. Zelal ve Ateş’in yolları bir kış günü kesişir. Ateşle kar tanesinin aynı sofrada buluştuğu, intikamla masumiyetin aynı kalpte çarpıştığı bu hikaye, iki ailenin karanlık geçmişini aydınlığa çıkarabilecek midir? Zelal'in ürkek bakışları ile Ateş’in sert duruşu arasında filizlenen beklenmedik bir bağ, bu kanlı geleneği sona erdirmek için bir umut olabilir mi? Yoksa ateş kar tanesini eritirken, geride yalnızca külleri mi bırakacaktır? Bu eşsiz hikayede, aşkın ve intikamın birbirine meydan okuduğu, geleneklerin kaderlere zincir vurduğu bir dünyaya adım atın. Son sayfayı çevirdiğinizde, kimin galip geldiğine siz karar vereceksiniz.

Updated at

Read Preview
DUL BAKİREM +18

DUL BAKİREM +18

Reads

Iraklı iş adamı Zahid Ağa'nın karısı türktü. Anlaşma için gelmiştim. Evlerinde kalmak gibi bir niyetim yoktu. Adamın karısını niye bana beğendirmeye çalıştığını anlamıyordum. Odama geçtiğim de anlayacaktım. Kapı açılıp da Efsun Hanım içeri girdiğinde, yatağımda uzanmıştım. Evde Zahid Ağa vardı. Giydiği ipek, siyah sabahlık, o gür siyah saçların yanında sönük kalmıştı. Gözleri bal rengiydi. Dolgun üst dudağı hemen dikkatimi çekmişti. - Boran Ağam, hizmetinizdeyim dedi. Gözlerime bakmıyordu. Adam anlaşmayı kabul etmem için karısını mı sunuyordu? Rahatsız olmuştum. Evde yedi büyük ailenin Ağası vardı. Ev sahibinin karısı odamda kendini bana sunuyordu. - Bir ihtiyacım yo ... Kız sabahlığı çıkarıp altındaki mükemmel bedenini gözler önüne serdi. Kafasını kaldırıp gözlerime baktı. - İhtiyaçlarınızı karşılamak için buradayım dedi ve karşıladı. Zahid Ağa'nın iki yıllık karısının bakire olması dışında hiçbir sorun yoktu. Bir de izleniyor gibiydik. Bu his beni yalnıltmazdı. Kesinlikle biri bizi izliyordu...

Updated at

Read Preview
MAFYA DEĞİL KABADAYI +18

MAFYA DEĞİL KABADAYI +18

Reads

YETİŞKİN İÇERİK!!! LÜTFEN 18 YAŞINDAN KÜÇÜKLER OKUMASIN. KİTAP ANA KARAKTERİN GENELEV İŞLETMECİSİ OLDUĞU İÇİN İÇİNDE CİNSELLİK, AŞIRILIK VE YETİŞKİN İÇERİK BULUNMAKTADIR. SAYGIN BİR VALİ VE GENELEV PATRONİÇESİNİN MASUM AŞKI... Halkın tamamının suç işlediği bir beldeye bir kabadayı göndermek ne kadar mantıklıydı? Hükümetin başka çaresi kalmamıştı, çivi çiviyi sökerdi. Karşısında ondan korkan adamlara baktı, kendisinden korktukları her halinden belliydi. " Sana bir hediyemiz var Vali Bey? " Kafasıyla yardımcısına işaret etti. Ağzı kapatılmış, vücudunu örten bir parça bezden başka üzerinde hiçbir kıyafet olmayan mavi gözlü bir kadın getirdiler. Hamza sinirlenmişti ama gözlerini de kadından alamıyordu. Bu da kimdi? Kadın ilgisini çekmiyordu sadece neden bu kadar sarhoş ettiklerini merak ediyordu. Hamza sorusunun cevabını aynı mavi tonlara sahip ateşli bir kadın odasını bastığı zaman anlayacaktı. Duvarla arasına sıkıştırdığı bedenin kadın olduğunu anladığında bütün bedeni uyandı. Bir daha da asla uyuyamadı. . . . ALİ VE AFRADAN BİR KESİT - Ayıp şeyler konuşmam ben dedim. - Nikahınız var. Ne ayıbı? dedi Angel yanıma gelip oturdu. Bu kadın beni anlamıyordu. - Hasta o. Birşey olmaz dedim. Bu mantıklı bir açıklamaydı. Beni rahat bırakırdı. - Ne hastası? Kaşlarını çatıp bana baktı. İyice düşündüm. - Düşmüş galiba. Önünde şişlik var. Ara ara şişiyor dedim. Angelin gözleri büyüdü. Bacak arasını gösterdi. - Burası mı? dedi. - Evet bazen şişip duruyor, krem verdim ama sürmedi. Kalkıp gitti dedim. Kahkaha atmaya başladı. Kendini yatağa atmış kahkahalarla gülüyordu. Sinirle ona baktım. - Ayyyy yemin ederim. Uzun zamandır bu kadar gülmemiştim. Ayyy karnım ağrıdı. Kendi kendine konuşuyordu. Sinirle ona baktım. Hala kahkaha atıyordu. Adamın önünde şişlik vardı bende yara sanıp krem verdim, hatta süreyim mi dedim. Bunda gülünecek ne var anlamadım. Bu Angele sinir olmuştum, hem de çok. . . . Bir Kabadayı ve Kerhane İşletmecisinin masum aşkı. Hapishanede ona verilen ikinci şansla Vali olan Hamza, gittiği şehirdeki mazlumlara ikinci bir şans olabilecek miydi? Kader ikinci şansı vermezse insanların elinden ne gelirdi? Yıkık şehrin ortasında bir lunaparkın kurulma hikayesi...

Updated at

Read Preview
AĞANIN METRESİ +18

AĞANIN METRESİ +18

Reads

Hikayede +18 bölümler detaylıdır. Ona göre okumanız önemle rica olunur. İnsan ailesi gözünün önünde öldürülünce zalim biri oluyordu. Zalim Ağa diye de nam salıyordu. Benim bir kalbim yoktu. Merhametim zerresi yoktu. Yatağımda ki kadına baktım. Dursun Ağa'nın üçüncü karısına. Genç kadın kendini zevkle bana veriyordu. Ben ise sadece alacağım intikamı düşünüyordum. Kızı yoktu, yeğeni yoktu. Adamın mallarına çöküyordum. Oğullarını rezil ediyordum. Yetmiyordu, hiçbir şey içimdeki ateşi söndüremiyordu. - Gitmem lazım dedi kadın. Elimdeki sigarayı üfledim. - Niye? Daha kalırsın diye düşünmüştüm dedim. - Sanki halimiz çok iyi gibi Dursunun kardeşi ölmüş. Kızını getirmek istiyor. Bir o eksikti başımızda dedi söylenerek. Otuz beş yaşında bir kadın nasıl bu kadar söylenebiliyor? Bazen aklım almıyordu. - Ne kızı? dedim. Benim bilgim yoktu. Hangi kardeşi? - Kız kardeşi Almanya'ya kaçmış zamanında. Babası da affetmiş. Gelme yeter ki demiş. Aman işte anne ve babası ölünce kız bize kaldı. Bir beslememiz eksikti dedi kadın. Duyduklarımla kafamda oluşan plana sırıttım. Dursuna son darbe yeğeninden olacaktı. Onu tüm Türkiye'ye rezil edecektim. Bu Ankara ona dar olacaktı. Elimi bile kirletmeden kendisi ölecekti. Ben de izleyecektim.

Updated at

Read Preview
VİSGORA KRALLIĞI : KEHANET +18

VİSGORA KRALLIĞI : KEHANET +18

Reads

YETİŞKİN İÇERİK UYARISI 📢📢📢 Kokuma meftunmuş gibi saçlarımın kokusunu uzun uzun içine çekti. Bağımlısı gibi kokumu soluyordu. Ellerini iki yanımdan yatağa bastırdığı için üzerime eğilse de göğüs kafesi benim göğsüme değmiyordu. Bana olan tek teması yüzünün yakınlığıydı. İçimi gıdıklayacak bir şekilde dudaklarıma doğru bıraktığı nefesi, nefes alışlarımı hızlanıyordu. Dudaklarını dudaklarımın tam üstüne bastırınca vücudumdaki kıvranışlara direnmeye çalıştım. Beni öpmeye hep dudaklarımdan başlıyordu. Dudaklarıma kondurduğu küçük bir öpücük beni nasıl böyle etkileyebilirdi, aklım almıyordu. Bu sefer öpüp geri çekilmedi çünkü kendini kaybetmiş gibi dudaklarımı öpmeye başladı.Sanki kendini durduramıyordu veya bunu yapmaktan kendini alıkoyamıyordu. Dudaklarım onun zayıflığıydı. Ordan boynuma geçti ve bir kaç öpücük kondurdu, sayamadım ama her bir öpücükle dudaklarımı birbirine sımsıkı bastırıp ses çıkarmamaya çalıştım. Dudakları boynumda gezinirken iniltili sesler çıkartmadım çünkü ses çıkartıp yakalanmak istemiyordum. Kontrolünü kaybetmiş gibi boynuma dişlerini geçirince ağzımdan çıkan iniltiyi durduramadım. " Alex , yakalanacağız." Dudakları tekrar dudaklarıma çıktı. Ve nefesini dudaklarıma bırakarak konuştu. Her hareketi beni nasıl bu kadar kışkırtıyordu. " Şşşt benim güzel milenam. Kendini bana bırak yakalanmayacağız." Onun komutuyla kendimi ona bırakıp ellerimi boynuna doladım ve kendime sertçe çekip " Öyle mi Avcı o zaman bu sefer kırılacak yatak için babama sunacak bahaneyi düşünsen iyi olur." Lafımı bitirmemle dudaklarıma sertçe yapıştı ve ağırlığını hissettirerek dudaklarımı parçalarcasına öpmeye başladı. Karşılık vermeye başladığımda boğazından bir hırıltı yükseldi ve sertliğini kasıklarıma bastırdı. Yüksek sesli inlemem dudaklarında kaybolmuştu. İkimizde aramızdaki şiddetli çekime engel olamıyorduk. Yakalanırsak olacakların sonucu tüm aileyi bir kaosa sürüklerdi. Ama hiçbir şey umrumuzda değilmiş gibi birbirimize dokunuyor ve zevk almaya bakıyorduk. Taki kapı şiddetli bir şekilde çalana kadar. " Eywah yakalandık."

Updated at

Read Preview
SÜT ANNE +18

SÜT ANNE +18

Reads

Bu hikayede +18, yoğun cinsel gerilim, tutku, şiddet içerikleri bulunmaktadır. Lütfen ona göre okuyunuz. Elinde viski, düşüncelere dalmışken kapı birden açıldı. Belindeki silahı çekip cennetten gelmiş gibi duran kadına baktı. Tekrar yerine koydu emanetini. Baştan sona kadını süzdü. Ne vardı bu kadında onu böyle etkileyecek? Beline kadar uzanan gür ve ipeksi saçları ise kızıl saçlı kadınlarla birlikte olmuştu. Bembeyaz teni de olamazdı. Bu güne kadar ondan daha beyaz, dolgun ve güzel kadınlarla birlikte olmuştu. O Orta Doğu ve Balkanların en iyi silah kaçakçısıydı. Babadan kalmıştı bu iş, Mafya babasıydı. Kadınlar önünde pervane oluyordu. Oturmuş evdeki süt anneye halleniyordu. Kendine bile inanamıyordu. - Ne istiyorsun? Sesi çok sertti. Hem aşağıdaki sertleştiği için canı sıkılmıştı hem de babaannesi gibi beyaz uzun gecelik giyen kadını çekici bulduğu için kendine kızmıştı. Yanakları iyice kızaran kadın önüne kadar geldi. Geceliğini omuzlarından sıyırarak çırılçıplak önünde durdu. Hayranlıkla ona bakan Yusuf Ali Çakıroğlu oturduğu koltuğa yerleşmiş manzaranın tadını çıkarıyordu. - Ben değil, sen istiyorsun. Sana istediğini vermeye geldim. Kaşlarını çatarak eve ilk geldiğinde konuşmaya bile utanan o narin kıza baktı. Minik serçesi bir kartala dönüşmüştü. Ateşli hatunu olmuştu. - Kendini bana mı sunuyorsun? - Bir şartla Ahhh kadınlar... Tabi ki de istekleri bitmeyecekti ve bunların olması için kendini sunmaya çok meraklıydılar. O kadını istiyordu. Sonuç ne olursa olsun. - Dile benden ne dilersen! - Kocamı ve abimi öldürmeni istiyorum... Mars fırtınaları olan kızıl gezegen ve bulutları olan dünyanın tersine dönen Venüs aşık olursa ortada kalan dünya ne yapabilir? Herkese efendi olan bir adamın bir kadına köle olma hikayesi. Yusuf Ali Çakıroğlu ve Zeynep Yılmaz'ın hikayesi...

Updated at

Read Preview
SAHTE DÜŞES +18

SAHTE DÜŞES +18

Reads

DÜK VE DÜŞES SERİSİNİN İKİNCİ KİTABIDIR. KÜTÜPHANENİZE EKLEMEYİ UNUTMAYINIZ

Updated at

Read Preview
KARA KURT +18

KARA KURT +18

Reads

DÜK ve DÜŞES serisinin ilk kitabı olacaktır. Kütüphanede ekleyerek bekleyebilirsiniz. İngiltere ve İskoçya arasında savaş devam etmekteydi. Sınırda yapılan savaşta sadece kayıplar vardı. Bir türlü sonuç alınamıyordu. İki kral bunun için bir çözüm bulmuştu. İskoçya sınırındaki Lord'un tek kızı ve İngiltere'nin en korkulan savaşçısı, İngilterenin kılıcı, Kara Kurt lakaplı Simon evlenecekti. İki hükümdar da evliliği çoktan onaylamıştı. Başka sınırlarda yapılan savaş yüzünden İskoç sınırındaki savaş ertelenmeye mecbur bırakılmıştı. . . . Elizabeth duyduğu öfkeyle göl kenarına doğru koşuyordu. Dadısı arkasında ona yetişemiyordu. Ne de olsa yaşlanmıştı. - Elizabeth dur artık diye bağırdı. Genç kız kimseyi dinlemiyordu. Babası onu düşmanına vermek istiyordu. Kralı emretmişti. Bir caniye, yıllardır İskoçlara kök söktüren o canavara. Göle bakarken bir karar aldı. O katil adamla evlendiği zaman onu küçük düşürecekti. Bir adam bulup birlikte olacak ve düğünün ilk günü onu küçük düşürecekti. Böylece onu serbest bırakıp bir manastıra kapatabilirdi. Bir ingilizin karısı olmaktansa ömür boyu manastırda kalmayı tercih ederdi. O ingiliz piçi de sadece gayri meşru çocuklara sahip olabilirdi. Ben yaşadığım sürece asla meşru bir varisi olamazdı diye geçirdi içinden. Onun için en büyük ceza bu olacaktı. Arkadan gelen sesle döndüm. - Dadı bir rahat ... Yabancı bir dev bana bakıyordu. Bir adım geri çekildim. - Sen kimsin? Burada ne işin var? - Tüccarım, ingilizler malımıza zarar vermesin diye burada dinleniyorduk. Aklına gelen fikirle gülümsedi. Yabancı bir aksanı vardı. Bu adamı hayatında bir daha asla görmezdi. O lanet adam da bakire olmadığını anlardı. Şurada onunla yatsa kimsenin ruhu duymazdı. - Rahatlamak ister misin? - Bir peri kızıyla hiç yatmamıştım. - Her şeyin bir ilki vardır... Kara kurt karşısındaki kadına baktı. Belki de İskoç kadınları eteğini çabuk kaldırıyordu. O sadece kralın emriyle gelinini almaya gelmişti. Biraz eğlencenin kimseye zararı olmazdı değil mi? Tabi o kızı gelinlikle yanında görene kadar...

Updated at

Read Preview
BOKSÖRÜN KÖLESİ +18

BOKSÖRÜN KÖLESİ +18

Reads

Bu hikayede +18, küfür, şiddet ve yoğun cinsel gerilim bulunmaktadır. Lütfen hikayeyi ona göre okuyun. Yetimhanede büyümüş en yakın arkadaşı kanser olan 19 yaşındaki bir kız, arkadaşının kurtulması için bir umut varsa en fazla ne yapabilirdi? Ameliyat için gerekli parayı bulmak adına yeraltı dünyasında kafes dövüşleri yapan bir adamın kölesi olabilir miydi? Sadece bedenini satmıyordu, geçmişini, geleceğini, özgürlüğünü ve bundan sonraki tüm yaşam haklarını o adama bir imzayla kendi veriyordu. Celladına aşık bir kadın ve hayatı ringlerde geçen bir boksör. Elif ve Fatih\'in tutkulu diyarı. Tutkudan bir aşk doğacaksa bu sadece onların arasında olabilirdi... Hayat iki şeyden ibadettir. Kazanmak ve kaybetmek. Fatih asla kaybeden taraf olmamıştı. Peki aşkta kazanabilecek miydi? Aşk ringte acımasızca dövüşmeye hiç benzemiyordu. - Soyun dedi karşısındaki köle kadına. Kafasının dağılmaması, yumruklarının yumuşamaması ve kalbinin kırılmaması için alınan önlem buydu. Bundan sonra sadece köle kızla yatacak, bunalımlar olmadan sadece kazanmaya odaklanacaktı. Fiziksel ihtiyaçları karşılandıktan sonra yatağını kimin ısıttığı açıkçası umrunda değildi. Yeni alınan bu önlemle birlikte mutlu bile olmuştu. Üzerindeki sabahlığı çıkarıp altındaki beyaz jartiyer takımı gözler önüne serdi. Kız çok güzeldi. Vücudu daha güzeldi. - Yatağa geç diye emretti. Elleri önünde kız yatağa geçti ve uzandı. Hiç konuşmuyordu. Kendi kıyafetlerinden kurtulup yatağa geçti. Kızın üzerine geçince yüzüne hiç bakmadan elini aşağılara attı. Kız titriyordu. Eli kadınlığıyla uğraşırken bir hıçkırık sesi geldi kulağına. Çok sessizce konuşmuştu ama Fatih anlamıştı. - Lütfen canımı yakma. Kadınlar böyleydi işte. Güçten etkilenirdi ama bazen de ondan korkardı. Boksör olduğu için sert davranacağını sanıp bunu isteyen de vardı korkan da. Aklından ikisini geçirmiş olmalıdır. Fatih çok üstelemedi ta ki yarım saat sonra kızın deneyimsiz olduğunu anlayana kadar. - Lanet olsun yatağımı ısıtan deneyimli bir orospu olmalıydı, masumiyet kokan bir bakire değil...

Updated at

Read Preview

Navigate with selected cookies

Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.

If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.