AĞA'NIN ZORAKİ GELİNİ +18
Hikayede +18 bölümler detaylıdır. Ona göre okumanız önemle rica olunur.
ATEŞ MİROĞLU
- Sana söyledim Ürkek kuş. Kararı kabul etmezsen istediğin hayatı sana veririm, dedim. Sen ne yaptın? Berdeli kabul ettin. Şimdi inan bana bu evliliği kabul ettiğine pişman olacaksın!
- Mecburdum, dedi ağlayarak. Umursamadım. Bana oyun oynamanın bedelini ödeyecekti. Bu eve gelin geldiğine bin pişman olacaktı.
Koyu mavilerine bakarak sertçe üzerini işaret ettim.
- Soyun! Kadınlık görevini yerine getireceksin.
- Yapma kurban olayım. Benim bir suçum yok, dedi tüm intikam planımı mahvedip bu evliliğe ikimizi mecbur bırakmamış gibi.
- Sen mi soyunursun yoksa ben mi soyayım!
********
Kar tanesi ve Ateş: Bir Berdel Hikayesi
Zelal, adı gibi saf ve narin bir kar tanesi. Koyu mavi gözleri ve simsiyah saçları, bölgede dillere destan güzelliğiyle tanınır. Ancak Zelal'in kaderi, ailesinin omzuna yüklenen kan davasıyla bambaşka bir yola sapar. Diğer yanda ise Ateş, adı gibi ateşin ta kendisi. Uzun boyu, heybeti ve gözlerinde taşıdığı derin öfke, bir ağanın otoritesini iliklerine kadar hissettirir. Ateş, kardeşinin canını alan bu davanın intikamıyla yanıp tutuşurken, çözüm yolu olarak sadece bir karar kalır: berdel. Zelal ve Ateş’in yolları bir kış günü kesişir. Ateşle kar tanesinin aynı sofrada buluştuğu, intikamla masumiyetin aynı kalpte çarpıştığı bu hikaye, iki ailenin karanlık geçmişini aydınlığa çıkarabilecek midir? Zelal'in ürkek bakışları ile Ateş’in sert duruşu arasında filizlenen beklenmedik bir bağ, bu kanlı geleneği sona erdirmek için bir umut olabilir mi? Yoksa ateş kar tanesini eritirken, geride yalnızca külleri mi bırakacaktır? Bu eşsiz hikayede, aşkın ve intikamın birbirine meydan okuduğu, geleneklerin kaderlere zincir vurduğu bir dünyaya adım atın. Son sayfayı çevirdiğinizde, kimin galip geldiğine siz karar vereceksiniz.
Unfold
Ateş
Mehir de huzur istemişti. Bundan sonraki tüm hayatını huzursuz geçireceğini bilmeden. Ben söylemiştim. Hayatı ona zindan edecektim. Odaya çıkarmışlardı. Öfkeden deliye dönmüştüm. O Mehmet denen it kız kardeşin çok acı çekti demişti. Utanmadan beni arıyordu. Az kalmıştı. Artık nereye adım atsa nefesim ensesindeydi. Kardeşine huz……
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Waiting for the first comment……