HARAMSIN BANA (+18)
READING AGE 18+
Göktuğ ve Görkem...
Biri ilk aşkımdı, biri ilk düşmanım. Tabii onları ayırabildiğim zamanlarda. Küçükken ellerimi açıp " Lütfen Göktuğ gitsin. " diye dua ettiğimi hatırlıyorum. O kadar içten etmiş olmalıyım ki Göktuğ gitti mahalleden. Tabii çocukluk aklı. Şimdiki aklım olsa öyle bir dua etmem. Meğer koruyucu aile olarak almışlar ikisini. Göktuğ sorunlu bir çocuk olduğu için onu geri gönderip sadece Görkem' i evlat edindiler. Bir süre sonra Görkem ve ailesi de gitti. Gittiler ama yıllar sonra geri döndüler. Yine aynı eve. Bu hala dostluğun olduğu güzide mahalleye.
Dalgın dalgın yolda yürürken; bir el beni sertçe çekti.
" İntihar etmeye niyetin varsa bunu daha mantıklı bir şekilde yapmalısın. " dedi ama ona cevap veremedim. Titremeye başlamıştım. Neredeyse ölüyordum. Gözümden yaşlar süzüldü.
" Ağlama. Ağlayınca kaktüse benziyorsun. " dediğinde ona dikkatlice baktım. Yüzündeki morluk nedeniyle Görkem olmadığını anladım. Öfkeyle ona baktım.
" Bana sadece Görkem kaktüs diyebilir. "
" Niye?"
" Çünkü o gözyaşlarım onun canını yaktığı için söylüyor sense dalga geçmek için. "
" Öyle mi? " diye sordu.
" Öyle. "
" Dikkatlice bakmadan ikimizi ayırt edemeyen biri için çok iddialı sözler değil mi bunlar Lale Hanım? "
" Öyle mi? " diye sordum. Beni taklit ederek; " Öyle. " dedi.
" Benimle oynamıyor diye gidip ağladığında annem zorla özür diletmişti. O zaman söyleyemedim annemin korkusuna ama o zamanda gıcıktın hala gıcıksın. "
" Yine iddialı sözler. Yüzümde morluk olmasa Görkem sanıp altıma bile yatarsın."
" Ve hala iğrençsin Göktuğ. "
Göktuğ bir boksördü. Şaşırtıcı bir şekilde lisansı vardı. Bana kalsa kesin yasadışı işler yapan biriydi. Her zaman korkutucu olmuştu. Peki yıllar sonra o neden buradaydı?
" Çok ayıp kaktüs. Kardeşimle evleniyorsun. Yakında akraba olacağız. "
Unfold
İstanbul’ un serin bir eylül akşamıydı. Boğaz ’ın kenarında, tarihi bir yalı kiralanmıştı. Gün batımının yaklaştığı saatlerde, gökyüzü morla turuncu arasında bir renk paletine dönüşürken, yalı ince ince süslenmişti. Beyaz çiçekler, zarif tüller ve hafif rüzgârla dalgalanan ışıklar… Her şey Lale 'nin zarafetine ve Göktuğ’ un dingin gücüne yakı……
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Waiting for the first comment……