Sen Gelince (Amber Çiçeği)
READING AGE 16+
Hani hayatta dönüm noktaların olur,ama sen bunu bilemezsin ve orada kaybolursun.İşte umutsuzluk ve çaresizlik böyle bir şey..Aslında hayatın üç temel kuralı vardır:-Sen -Sen-Sen, hayatın en önemli temel kuralı bu bence.Çünkü; seni,senden başka anlayan kimse yoktur. Seni bir sen bilir, yine bir sen anlarsın , gerisi teferruat.. Hayatta öyle garip şeyler olur ki neyi ne zamanda ve niçin yaşadığını unutursun. Aslında bir hiç için.. Ben kendimi bildim bileli bu böyle olmuştur. İnsanlar ön yargılı , sorumsuz , fesatlar dır.Fesatlık; insanı yiyip bitiren,başkasının ondan üstün olduğunu çekemeyip kine dönüşen bir döngüdür adeta.Ben, yirmi beş yıllık hayatımda bunları gördüm , öğrendim ve yaşadım. Hayat genç yaşta nasıl ayakta durmam gerektiğini ve insanlara karşı nasıl zaafımın olduğunu öğretti...🔥🔥🌸Henüz dokuz yaşındayken hayatın sillesini yemiştim.. Babamı kaybettiğimde küçük bir kız çocuğuydum daha. Sahi , baba sevgisi neydi , bilen var mı ?Ben bu duyguyu çok az tada bilmiştim.Çocukluğum arkadaşlarımın babalarıyla sevinç nidalarıyla, eve gitmelerini izlemekle geçmişti.Her zaman onlara imrenmiştim, bu küçük yaşta. Bazen onları izlerken yüzümde buruk bir tebessüm oluşurdu. Tıpkı bir zamanlar bende babamla okul çıkışı çıktığım günlerdeki gibi, sevinç kaplardı içimi aklıma geldikçe.. Sonra aklıma artık bir babam olmadığı geldiğinde yerimden kalkıp her zamanki gibi kafam yerde eve giderdim. Orta gelirli bir aileye sahiptim Birbirini çok seven bir annem ve babam vardı.Her zaman huzur dolu bir yuva olmuştu bu ev bana. Bir bahar günü dünyaya gelmiştim. Adımı babam vermişti bana. Her zaman "Eylül'üm. Bahar kokulu kızım. " diye severdi beni. Babam kendisini görevine adayan ve seven bir çelik kuvvetti. Her zaman babama hayran bir çocuk olmuştum. Hani derler ya kız çocukların ilk aşkı babalarıdır diye. Babamda benim ilk ve son aşkımdı. Bir gün babamın şehit olduğu haberi geldiğinde artık o eski huzur ve mutluluk babamın gitmesiyle uçup gitmişti.. Peki şimdi beni kim " Bahar kokulum "diye sevecekti, kime hayranlıkla bakarak okula gidecektim. Yolda her zaman olduğu gibi babamı izlerken düşmekten kim kurtaracaktı beni. İlk aşkım gitmişti , artık yoktu. Onunla birlikte aşkımı da toprağa gömmüştüm.Annem bu halime çok üzülürdü , eskisi gibi neşeli, hayata dolu dolu bakan kızı gitmişti. Yerine dünyaya küsmüş bir kız çocuğu olmuştum. Annemin içinin ateşi hiçbir zaman sönmemişti. Yıllardır hayatını paylaştığı deli gibi sevdiği kocasını kaybetmiş,hayat ışığını ne kadar söndürmek istese de benim varlığım için ayakta durduğunu her gece sessizce ağladığında anlardım.On yaşındayken mahallenin ısrarıyla annem bir polisle evlenmek zorunda kaldı. Hiç bir kuvvet annemi evlendiremezdi ama benim bir babaya,başımıza bir erkek olması için evlenmek zorunda kaldı. Annem çok güzel bir kadındı. Babamın ölümünden sonra rahatsız edenler olmaya başlamıştı. En doğru yol evlenmek olduğuna karar vermesine en büyük etkenlerden biriydi.İlk başlarda her şey çok güzel gidiyordu. Ama çok uzun sürmedi ilerleyen zamanlarda her şey tepe taklak olmuştu. Üvey babam işinden ihraç edilmişti. Bunun üzerine birde içkici , kumarcı , paracı biri olmuştu. Bu ani değişim evde kavisli bir hava yaratmaya başlamıştı. Mutsuz günlerin üstüne bir de eziyet, keder eklenmişti. Hiçbir zaman babam yerine koymamıştım. Böyle bir insan babamda olamazdı zaten..Yıllar sonra bir erkek kardeşim olmuştu. Hayatım bir nevi olsa da değişmiş , renk gelmişti dünyama, güneş gibi doğmuştu kasvetli hayatıma adeta.Artık üvey babamın ne içkisine ne de parasına yetişemiyorduk. Annem gecesini gündüzüne katarak kumar borcunu ödemeye çalışıyordu artık.. Nereye kadar çalışabilirdi böyle. Annemin bu durumuna dayanamıyordum artık. Liseye giderken çalışmaya başladım.. İlk zamanlar üvey babam izin vermese de çalışmaya devam etmiştim. Eziyet üstüne eziyet , evde huzur yoktu .Zaten bir nevi kaçış gibi olmuştu bu iş.Küçüklüğümden bu yana hep bir hayalim vardı. Bir gün ana sınıfı öğretmeni olarak zamanımı çocuklarla geçirmekti. Çocukların o saf , masum halleri, mutlulukları her zaman enerji ve mutluluk vermişti bana. Üniversiteyi zar zor bitire bilmiştim.Üvey babam her zaman;"Kız çocuğunun okulda ne işi varmış?"Diyerek okula mani olmaya çalışsa da karşısına her zaman babamın kadim dostu Kemal amca çıkmıştı. Çoğu zaman Kemal amca yardım eder kol kanat gererdi. Kemal amca ünlü bir iş adamının yanında şoför olarak çalışan elli yaşlarının üstünde biriydi. Üniversiteyi onun sayesinde bitirerek, hemen arkasından özel bir okula ana sınıfı öğretmeni olarak aldırmıştı beni.. Bu iş o kasvetli , sıkıcı, rutin hayatımın içine güneş gibi doğmuştu adeta. Sonunda hayalime kavuşa bilmiştim. 🌸
Unfold
gün önce...
Yazar ağzından..
Zafer, Oğuz'u kaçırdığı depoda saat sayıyordu. Parayı ödeyemeyecekler'inden çok emindi, artık Eylül onun olacağı için kendisini çok şanslı hissediyordu. Bu işin bu kadar kolay olacağı aklının ucundan bile geçmezdi..
Kızın o yeşil gözleri , sert tavırları, adeta büyülemişti kendisini. ……
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Waiting for the first comment……