DARMADUMAN
O gün kimse başına geleceklerden haberdar değildi. Her şey sıradan başlamıştı; ben, arkadaşlarım, ve diğer insanlar... Hepimiz günlük rutinlerimize devam ediyorduk. Ben de her zamanki gibi işe gitmiş, tamirhanede çalışıyordum. Hayatın bildiği gibi akıp gittiğini sanıyordum, ta ki o uğursuz ses duyulana kadar.
O an ne olduğunu anlayamadan bir darbe hissettim ve yere yığıldım. Gözlerimi açtığımda, zamanın ne kadar geçtiğine dair en ufak bir fikrim yoktu. Etrafımda her şey dağılmış, parçalanmıştı. Yanımda arabalar darmadağın olmuş, etraf sessizlikle kaplanmıştı. Kendimi bir arabanın yanında buldum, ama ne olmuştu? Şok içindeydim. Arkadaşım, beni uyanmaya çalışıyordu, ama gördüğüm manzara karşısında kendime gelmek zor oldu.
Burası tamirhane olduğu için, ilk başta hasarı alanların sadece arabalar olduğunu düşündüm. Fakat o anda fark ettim ki, zarar gören sadece metal yığını değildi. Arabalar bir şekilde tamir edilir, düzeltilirdi belki... Ama peki ya verdiğimiz hayat mücadelesi? İşte onu zaman gösterecekti. Her şeyin altüst olduğu o an, bizim de içimizde onarılmaz yaralar bırakmıştı.
Unfold
Bugün yine o yolculuğa çıkıyorum. Nefes'i yanıma alıp Mahur'un mezarına gidiyoruz. Kızımın beşinci yaşı… Onun doğum gününü annesinin yanında geçirmesini istedim. Birlikte olmamız gereken, gülüp eğlenmemiz gereken bir gün… Ama biz mezarın başındayız. Hayatın bize nasıl acımasız davrandığını her adımda hissediyorum. Ne kadar zaman geçerse geçsin, ……
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Waiting for the first comment……