Başlık Parası +21
Share:

Başlık Parası +21

READING AGE 18+

yazarbozar YA&Teenfiction

0 read

🔞21 ve altındaki yaşlar için tavsiye edilmemektedir!
✅Bu kitapta yer alan konular, gerçek hikayelerden esinlenilmiştir.
💥Olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar yer almaktadır.
🔥Yetişkin içerikli sahneler detaylı bir anlatıma sahiptir.
❗Bu hikaye 1990'lı yılların başında geçmektedir.
Keyifli okumalar dilerim...
******
Duvağımı düzeltip başımı öne eğdim. kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Ama Ecevit ağam donmuş gibi kapının önünde beklemeye devam etti.
Ellerimin içi terliyordu. Ne yapacaktım ben? Ne yapmalıydım? Kalkıp karşılamam mı gerekiyordu yoksa? O yüzden mi kapıda beklemeye devam ediyordu? Başımı kaldırdığım sırada, usulca bir adım attı. Tahta kapı kapanırken gıcırtısı tüylerimi diken diken etti.
Ceketini çıkardığını fark ettiğim an alt dudağımın içini ısırdım. Kalbim gümbürderken attığı adımları tam önümde durdu.
Pantolonunun cebinden bir künye çıkardı. Elinde tutup bakmaya devam ederken, konuşmaya başladı.
"Benim yüzümden adın çıktı köyde... Benim yüzümden kaçıp gidemedin Esmer. Belki o gece sözlün olduğunu bilseydim daha başka şeyler olabilirdi. Ne bileyim tahmin edemedim işte...
Sonunda ikimiz de bu evliliğe mahkum olduk. İstedim ki hiç bir şey içinde ukde kalmasın. Düğünün en güzel düğün olsun. Seni döven ailene de daha fazla bırakamazdım... Sonuç olarak buradayız.
Bu künye de yüz görümlülüğün... Sana evli bir kadının yaşamak isteyeceği ne varsa yaşattım ama... Benden kocalık bekleme Esmer.. Ben yaralı bir adamım. Seni ancak bu kadar mutlu ederim. Bu odadan çıktığımızda herkes bizi karı koca sanacak. Hiç kimse bilmeyecek...
Ama bu kapının içine girdiğimizde sana anca arkadaş olurum. Abin olurum diyeceğim de, aramızda nikah var. O artık olmaz... Dayak yemezsin bu evde. Ben ne dersem üstüne söz söyleyemezler de.. Ama sen de beni utandırma olur mu?"
Sözlerini bitirene kadar kalbim atmayı, ciğerlerim ise nefes almayı unutmuştu sanki. İçimde yeşeren tüm endişelerim, paniklerim... Bir kaç dakikalık konuşmasıyla yitip gitmişti işte. "Olur mu Esmer?"
Hafifçe çattığı kaşlarıyla sorduğu soruyu anlamadım. "Ne olur mu ağam?" Omuzları düşerken ellerini de indirdi.
"Kızım ben iki saattir ne anlatıyorum karşında? Sen beni adam yerine koyup dinlemiyor musun yoksa?"
Endişeyle hemen oturduğum yerden kalkıp duvağımı kaldırdım. "Haaa yok ağam! Haşa o nasıl söz? Olur tabii. Olmaz mı? Sen ne dersen o olur Ecevit ağam. Ben hiç seni utandırmam. Vallaha bak. Adına leke sürdürmem. Ananla atanla iyi geçinirim."
Ben konuşmaya devam ediyordum ama o öylece bana bakıyordu. Şu an ne düşündüğünü anlayamadığım için susmak zorunda hissettim kendimi. Hala bakmaya devam edişi, yanaklarımın kızarmasına sebep oldu. Acaba çok mu hevesli görünmüştüm? Rahatladığım çok mu belli oluyordu? Keşke bir şey söyleseydi.
Boğazını temizlerken bakışlarını aşağıya indirip elindeki künyeye baktı yeniden. "Uzat hadi kolunu da. Takayım bileğine. Kilidi sıkı biraz. Düşmesin diye kuyumcu sıkıştırmış. Yani İs Efendi öyle dedi. Yoksa ben gidip almadım yani."
Ben zaten bileklerimi kaldırmıştım ama, o hala açıklıyordu. Bana mı konuşuyordu yoksa kendi kendine mi anlamadım.
"Anladım Ecevit ağam." dediğimde başını kaldırıp bir kez daha baktı yüzüme. Bilezikleri itip bileğimde boş yer açtı. Künyenin kilidini taktığında epey bol oldu.
Elimi çevirip bıraktığımda, bol künye bileğimden düştü. Ecevit ağamın kaşları çatılırken bir bileğime, bir de yere düşen künyeye baktı. "Hiç mi bir şey yiyip içmiyorsun sen? Bu ne böyle? Zaten atın üstünde gelirken uçacaksın diye korktum!"
Yutkunup ona baktım. O yerdeki künyeyi alıp cebine attı tekrar. İşaret parmağını bana sallayarak konuşmaya başladı. "Bu künye bileğine olana kadar yiyip içeceksin. Aynı odada kalacağız. Hasta falan olup da ıhlama sakın odada! Hiç hasta nazı falan çekemem!"
Ona bakakaldım. Her zaman öfkesiyle ve siniriyle nam salan adam bu mu diye? Oysaki tanıştığımızdan beri hep benim iyiliğim için hareket etmişti. Kimse dinlemiyor muydu ki onu da, içindeki yarayı görmüyordu? Gerçekten içinde yatan Ecevit'in kim olduğunu anlamıyorlar mıydı? O iyiydi. İyi bir adamdı...
"Deli misin kızım sen? Ben sana kızıp laf söylüyorum. Sense gülümsüyorsun?" şaşkın bir şekilde söylediği sözlerle anladım gülümsediğimi. Farkında bile değildim ki...
Silkelenip kendime geldim. Başımdaki duvağı temelli çıkardım. Sofra beziyle kasnağı koyup siniyi de üstüne koydu. "Oyalanma da gel hadi otur karşıma." dedi.
Beraber mi yiyeceğiz? Ben anlamayan bakışlarla ayakta durmaya devam ederken, o ekmeği bölüyordu. "Bekleyecek misin daha orada? Tek seferde söyleyince anlamıyorsun sen galiba Esmer ha?"
Ciddiydi. Alay etmiyordu. Dalga da geçmiyordu? "Önce erkekler yer ağam. Sen ye ben sonra yerim. Hem zaten aç da değilim..."
Burnundan sert bir soluk verip; "Esmeeerr!" diye bağırdığında korktum. Babam gibi döver miydi beni? Abim gibi tekmeler miydi? Kalbim korkuyla kasılırken ellerim titredi. Ters bakışları ellerime değdiğinde iyice arttı titreyişim.
Burnunun kemerini sıkarken gözlerim doldu. Daha sessiz..

Unfold

Tags: adventurerevengedarkforbiddenlove-trianglecontract marriageone-night standreincarnation/transmigrationfamilyHEescape while being pregnanttime-travelteacherxstudentlove after marriagesystemage gapfatedforcedopposites attractsecond chancefriends to loverspregnantarranged marriageshiftercurseplayboybadboykickass heroinesportyneighborstepfathermafiasingle mothergangsterheir/heiressblue collardramatragedysweetbxglightheartedseriouskickingmysteryscaryboldloserlucky dogsingle daddywerewolvesvampiredetectivegame playercampuscitymedievalmythologyoffice/work placepacksmall townmagical worldhigh-tech worldanother worldABOcheatingchildhood crushdisappearanceenemies to loversliesrejectedsecretssoul-swapsuperpowerrebirth/reborndystopianharempoor to richwarmusclebearancientlove at the first sightaffairfriends with benefitspolygamysurrenderaddicted to loveassistantactorwildsubstitutePharaohs
Latest Updated

Keyifli okumalar Dilerim...


Efendi sobanın büyük kapağını açtığında kovanın yeni ve hazır bir halde olduğunu gördü. Cevriye şikayetlenmeyen, her işi kendi başına becerebilen kadındı işte.


O sobayı yakarken Cevriye de elindeki parkayı duvardaki portmanto görevi gören askıya astı. Mutfağa gidip p……

Comment

    Navigate with selected cookies

    Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.

    If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.