Yankısız +18 (Berdel)
"Dokunayım mı Hasan? Senin bana dokunduğun gibi ben de sana dokunayım mı hı erim?" Kısık sesimle konuşarak ellerimi hareket ettirdim.
Gözlerine kenetlediğim gözlerime bakarak başını salladı. İstiyordu beni istediğini zaten biliyordum ama bunu göstermesi hem de çekinmeden beni içten içe mutu ediyordu.
"Tamam mı kocam? Dokunayım o zaman ama ben bilmem bir şey. Sen yardım et bana." Anında beni onayladı.
Kucağından kalkarak yere oturdum. Kucağında rahat edemezdim. Ellerimi bacaklarından yukarıya doğru okşayarak götürdüm. Ta ki kasıklarına gelene kadar.
Unfold
Hayat, acının ve kaybın bıraktığı ağır yüklerle ilerlemeye devam ediyordu. Hasan da ben de bu sürecin içinde bir şekilde toparlanmaya çalışıyorduk. Cemal Baba’nın yokluğu, Hasan’ın üzerinde ağır bir iz bırakmıştı. Ama yine de son zamanlarda, onun o derin sessizliğinde bir kıpırtı fark ediyordum. Arada sırada yüzüne yansıyan düşünceli bir ifad……
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.
Waiting for the first comment……