Tanışmak, flört etmek, sevmek, sevilmek, aşık olmak... Aslında çoğu insanın yaşamak istediği seyler bunlar. Ceylin'de her genç kız gibi bu duyguları yaşamak istiyordu. Fakat yaşının vermiş olduğu etki ile henüz aşkın ne olduğunu tahmin bile edemiyor aşkı sadece birbirinden hoşlanmak sanıyordu. Takii karşısına çıkan onu uzaktan uzağa seven yıllardır bu aşkı içine gömen genç yağız delikanlı bir oğlan çıkana kadar. Bu hikayeyi Ceylin den dinleme zamanı...
Ülkemizi devlet yönetmiyordu, çeteler yönetiyordu. Yıl 2028 idi. İnsanlar kendi kafalarına buyruk mafya gibi çeteler oluşturuyorlardı. Masum insanları kendi taraflarına çekmeye çalışıyorlardı. Her çete kendine göre etrafa korku salıyordu. En çok korkulan çete, MARA Çetesiydi. Devleti bile onlar yönetirdi. Tabi başka çetelerde vardı; Angels Çetesi, Mob Çetesi ve buna benzer bir çok çete vardı. Mara çetesinden insanların korkmasının nedeni kız çocuklarını kaçırıyor olmalarıydı. Bütün ailelerin korkulu rüyasıydı bu çete. Başında büyük birisinin olduğu düşünülüyordu. Ama kimse bilmiyordu. Her çetenin kendine ait bir simgesi vardı. Mara çetesinin EJDERHAYDI, yakan kavuran anlamına geliyordu. Gerçekten de yakıp kavuruyorlardı. Her annenin acılı feryatlarının sebepleriydi bu çete. Bu çeteye dahil olanların elinin üstünde ejderha dövmesi oluyormuş. Çetenin başında olan kişinin de boğazındaymış ejderha dövmesi. •••• Şeytan artık şüphelenmeye başlamalıydı. Çünkü inine bir melek almıştı ve o melek kardeşini buradan almadan burayı başına yıkmayacaktı. Bu melek o iblisi bitirecekti. Melek bir şeyleri bilmiyordu, Şeytan onun kalbini yerle bir edecekti. O ise sadece iblisin evini yerle bir edecekti. ⚕️🔱
Bir psikoloğa gitme fikrine ne zaman ikna olduğumu düşünürken bana hoşgeldiniz dedi. Asık suratından beklenmeyen bir tebessümle. Hoşbulduk derken tebessümünun altında birşey varmı diye bakıyordum. Buyrun sizi dinliyorum dedi. Nereden nasıl başlanırdı ki? Kilolarımdan şikayetçiyim desem bir diyetisyen olarak psikoloğa bunu söylemek kendime ihanet gibi olurdu. Ben işim ve görünüşüm arasında kaldım dedim. Sormadı bekledi. Ne iş yapıyorsunuz demiyordu. Tamam burada konuşacak olan bendim ama biraz önümü açsın konuşmaya teşvik etsin o sorsun ben söyleyim istiyordum. İçin için bu sorgulayış bu memnuniyetsizlik tam olarak neydi bilmiyordum. Size buraya gelme kararını verdiren şeyden bahsedin biraz dedi. Sonunda bir soru sormuştu. "Bana güvenilmemesi, inandırıcılığımı kaybetmiş olmak " dedim. Bunu bu şekilde ifade edeceğimi bilmiyordum ama tam olarak buydu. Bütün büyük kararları bu sebeple vermiştim. Hayatımı alt üst etme sebebim de buydu.Gerçek biz, maskenin arkasındaki kişiliktir.
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.