Sevda boyun büker derlerdi inanmazdım. Ben inanmadığım ne varsa oradan vurulmuştum. Kardeşim dediğim, aynı masaya oturduğum adamın kız kardeşine sevdalandım bu sevda da benim boynumu büktü. Boynumu büken sevdaya sonunda razı gelerek yoluma yoldaş olmaya can atan kadına kavuştum. Çıktığımız çetrefilli yollar canımızı yaksa da sağ çıkmayı başarabildik.
Hatırladıkça kanım donuyordu. Çığlıklarım ne fayda, hiçbir şey kâr etmemişti. Kirlenmiştim. Hemde çok... ruhum daraldıkça daralıyordu. Tenim ne kadar da pisti. Nesefesim kesiliyordu sanki. "O pislik yanımda uyurken nasıl kaçacağım."Mırıldanmaya başladığında uyanmaya başladığını anladım. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~Soluk soluğa okuyacağınız bir kitap sizleri bekliyor.
Anne ve babasından gizli bir şekilde bara giden Zeynep alıç bir Alp kara ile bir birlikteliğe girer ve iş orda başlar Aşk, karanlık , +18 , kaçırma , Arkadaşlar rahatsız olacaklar okumasın kitapta piskolojik şiddet +21 e kadar vardır benim sınırlarım yoktur ve kadın zorlaması gibi etkenler varsa lütfen okumayın iyi okumalar Karakterler; Zeynep Alıç Alp kara
''biliyorsun dostum o kız benim tipim değil, benim ona karşı bir şey hissetmem olası değil, ben sadece anne babası olmadan , zor şartlarda büyümüş bir genç kıza yardımcı olmaya çalışıyorum o kadar, inan bana staj için onu kabul etme sebebim başka bir şey değil '' dedi genç adam '' öyle diyorsan öyledir kardeşim ne diyebilirim ki '' diye cevapladı onu Kenan genç kız aralık kapının ardında konuşulan her şeyi duymuş , kalbine hançer yemişti sanki, dolan gözlerine lanet ederek elinde kahvelerle kapıya vurdu '' kahvelerinizi getirdim hocam '' diyerek ortadaki sehpaya kahveleri bırakıp iki adamla göz göze gelmemeye çalışarak odadan çıkmak üzereydi ki Kenan '' iyi misiniz '' diye sordu Günce '' ben iyiyim teşekkür ederim '' diyerek odadan kendini dışarı attı. kapıdan çıkar çıkmaz akmayı bekleyen yaşlar yağmur gibi akmaya başladı ... Günce bu dersi geçmek istiyorsan biraz daha odaklanmak zorundasın '' dedi genç kızı odasına çağıran hocası. '' be... ben biliyorum hocam tekrar özür dilerim kendimi toparlayacağım söz veriyorum '' dedi. yaşlı kadın '' tamam sana güveniyorum '' derken kapıyı gösterdi. odadan çıkan genç kız tuttuğu göz yaşlarını bırakıverdi. ne yapacağını bilemez halde okulun tuvaletine attı kendini, son zamanlarda tek düşündüğü bir şey vardı, daha doğrusu tek bir kişi genç hocası Mert, Günce kendine çok kızıyor ama içindeki duygulara da engel olamıyordu. ne demişti genç adam '' o kız benim tipim değil ona karşı bir şey hissetmem olası değil ben sadece ona acıdım '' tabi ya lafı oraya çıkıyordu acımak acımıştı o yüzden stajı kabul etmesini sağlamıştı Günce 'nin ...
Her şey bir rüyayla başlamıştı aslında. Kaderin akıl almaz kervanına onlar da katılmıştı sonunda. Kim bilebilir di ki rüyalarına misafir olan kızın sesine aşık olacağını? Bir çift kanada tabi olurken, karşısına çıkmayı bekleyen ufacık bir ip ucuna talip kalan adam... Onca bekleyişten sonra hayat hikayelerinin masallara konu olacak kadar maceralarla bezeneceğini kim söylerdi? Yaralı bir kalbi anlamak için illaki başka bir kalbin de mi yaralanması gerekirdi? Güneş ve Mirza... Birbirlerini anlamakta zorlanan iki yaralı kalpti onlar. Şu an yaşadıkları kısır döngüde hayat onları sürekli bir araya getirse de beraber yan yana yürümeye değil de, en çok birbirlerini kırmaya, güçlünün güçsüzü ezip geçmeye zorladığı bir gerçek... Biri paramparça olup dağ gibi yıkılırken, diğeri yeniden hayata merhaba dermeye başlayacaktı. Aşılması zor yüksek duvarların ardında, saklı kalan bambaşka yüzler barındıran bir gerçek vardı. Kimselerin cesaret edemediği, boyunu aşan o duvarları bir gün yıkmayı başarabilecek miydi? Geçmişi asla unutmayacaktı belki... Bir sürü iz, birden çok kanayan yara... Çaresi yok muydu hiçbirini yeniden sarmaya? Birbirine çok yakın ama, bir o kadar da uzak! Gökyüzü denize âşıkken nasıl kavuşabilirdi? Uydurulan bir yalan uğruna iki inatçı insanın birbirlerini yanlış anlamaları kadar, yaşadıkları zorluklarla baş edebilecekler miydi dersiniz? Sevdiğini korumak adına aşkından vaz geçse de, yaptığı hatanın farkına varıp sil baştan vuslatlarına yeniden ermeye ne dersiniz? Gelin birlikte şahit olalım masalsı aşklarına!
Zamanı geri almak mümkün mü? Geçmişin kırgınlıkları silinir mi? Kırılan, yoksayılan, terkedilen bir kalp yeniden sevebilir mi? Bundan tam bir yıl önce bitik bir şekilde terkettiğim şehre kucağımda minik kızımla yeniden dönüyorum. Ben Nurcihan. Hayatında kızından ve yetimhanede küçükcük bir kızken tanıdığı arkadaşı kardeşi Elif'ten başka kimsesi olmayan Nurcihan Çakır. İşte benim hikayem...
Görmədən də sevmək olurmuş . Bir birilərinə zidd iki gənc. Biri həkim digəri isə dövlət görəvlisi. Qızın xəyalları oxumaqdan və işində daha da peşəkar olmaqdan başqa heç bir şey yox idi. Ta ki o gizəmli gənclə tanış olanacan. İndiyədək çox oğlan tərəfindən sevilmişdi. Amma kimsəyə könül verməmişdi. Bax beləcə başladı bizim gənclərin unudulmaz və sonsuz sevgi hekayələri.
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.