"Kim bilir daha önce kaç kişiyle birlikte olmuşsundur, ama bunları yok sayıp seni ödüllendireceğim!"Yaklaşık iki saat önce beni satın alıp hazırlattığı eve getiren yegane sahibim söylüyordu bunu. Yakışıklıydı, hak etmediğim kadar yakışıklı. Arkası dönük bir şekilde dışarıyı izliyordu."Haklı olduğun bir konu var, gerçekten de daha önce çok kişinin altında onlara hizmet ettim. Ama madem bundan sonra tek bir sahibim olacak, bende onu memnun etmek için uğraşacağım."Genç adam arkasına dönüp beni baştan aşağı süzdü. Bakışları anlamadığım bir tehdit oluşturuyordu, benim için tehlikeli bir hayatın başladığını anlamamıştım bile o an.Yanıma yaklaşıp elini boynumda gezdirdi. Bu hareketiyle gözlerimi yumdum, devam etmesini istesem de o bunu yok sayıp gerisini getirmedi. Gözlerimi açtığımda benden birkaç adım uzaklaştığını fark ettim.Yine de bakışlarını uzaklaştırmamıştı benden, tehdit ve arzu dolu gözlerle dudaklarının kenarı yana kıvrıldı. Söylediği sözler beni delip geçmişti."Sen artık benim oyuncağımsın, eskisi gibi onlarca erkeğe değil bana hizmet edeceksin! Eğer bana istediğim zevki tattıramazsan işte o zaman canını feci halde yakarım güzellik!"Bu sözler gülmeme sebep oldu, yavaş adımlarla yaklaşıp kollarımı boynuna sardım. Dudaklarım onun dudaklarında geziniyordu."Tutku seviyen zirveye çıkacak, hiç şüphen olmasın sahip!"
Жизнь часто сводит с одними людьми и разводит с другими. Кто-то остаётся в ней надолго, но многие оставляют лишь только след. Не всем везёт найти «своего человека». Мне вот повезло. Но сможем ли мы пройти вместе сквозь жизненные передряги и не потерять друг друга? Ведь мы настоящие подруги. Или нет?
Когда тебе далеко за 30, а в твоей жизни кроме работы никого и ничего нет, поводов для грусти может быть масса- Предательство парня, сумасбродство начальства и недовольство матери. И кажется, что круговорот проблем просто не остановить. Но всего лишь мимолётное знакомство с совершенно неподходящим человеком может перевернуть твою жизнь в один миг. И только тебе РЕШАТЬ, в какую из сторон произойдёт этот переворот и найдётся ли у тебя формула для любви.
Каждый представляет счастье по своему. Для маленького малыша из детского дома счастье -это мама, забирающая его домой. Для влюблённой девчонки счастье- парень, обративший на неё своё внимание. Для взрослой состоявшейся женщины -счастье в возможности реализовать себя. -Люська, опять ты открыла окно! Простудишься, заболеешь! И помрешь, не успеет мамка забрать тебя ! Девочка повернулась на голос и открыла глаза. Ее ярко синие цвета весеннего неба глазища наполнились слезами! - А вот и заберёт!!! Она обещала!! - захныкала малышка. - Заберёт, заберёт. Не реви- утирала слёзы девчушке старая женщина со шваброй и тряпкой в руке. - как же тебя не забрать. - и она обняла малышку крепко - крепко.
Выйти замуж по принуждению или фиктивный брак на год? Какая разница, если человек, которого любишь , все равно в прошлом. Жениться по настоянию отца или сбежать за океан, лишаясь всего? Какая разница, если та, которая зацепила, исчезла без следа и записки. Но если все таки судьба существует, встретятся ли влюблённые вновь?
Успешный бизнесмен Андрей после предательства ищет себя в работе, постоянных перелетах, не замечая, что жизнь проходит стороной и счастье заключается не в заработанных миллионах. Случайно на одной из выставок он знакомится с Тамарой и кажется, что вот он встретил настоящую любовь. Но как и в любой истории, влюблённых ждут испытания на искренность чувств и смогут ли они преодолеть трудности вместе или посчитают, что легче выжить по одиночке вы сможете узнать в этой книге. Спин-офф к произведению «Счастье». Вы встретите полюбившихся вам героев Максима и Люду, и ещё некоторых персонажей книги. #влюбленные #предательство #хеппиэнд #богатыймужчина #беременность #испытания
Kesetiaan adalah hal yang diutamakan dalam sebuah hubungan. Menjadi satu-satunya yang dimiliki dan mendapatkan banyak kasih sayang tulus adalah keinginan setiap orang dalam berumah tangga. Walau karena dijodohkan, Shafa tetap menginginkan hal itu setelah menikah dengan Alby. Awalnya, Alby terlihat sangat menyayangi Shafa. Ternyata, hal itu hanya untuk menyembunyikan pengkhianatan yang diperbuatnya. Alby pun, kehilangan semua kepercayaan yang Shafa berikan dengan tulus. Shafa sudah berusaha untuk mencintai Alby dan memaafkan semua kesalahannya. Namun, yang dia dapatkan adalah luka dan kehancuran. Setelah berkali-kali menyakitinya, mungkinkah Alby kembali mendapatkan kepercayaan dari Shafa? Apakah kisah cinta Shafa dan Alby akan berakhir bahagia?
Valor's being hunted for a scam she didn't do. To hide from the people gunning her down, she's now headed to an off-the-map town called Revan. She was expecting to see a small suburban town where everyone keeps to themselves, but not in that town. One step in, and she knew she was getting something unexpected in that town. Murders, crimes, death, and many more heinous happenings kept following her around town. What's the deal and why does someone keep sending her a letter that says... Run, Valor.
Kovie's been dreaming of strange things for consecutive days. In her dreams, she dies. But then, it's just dreams. Not until someone who looks exactly like her, who claims to be 'her' from another universe, appears in her room in the middle of the night, with her being unable to move. She didn't believe it. Or, she didn't want to. But when bad things started to happen, it struck to her. It was true. The other her is dying, and she need to save herself and her other-self in order to save all the people around them.
Grace díaz ist neu in Washington und hat dort noch keine Freunde, sie sind ausgezogen weil ihr altes Haus schlechte Erinnerungen hatte da ihre Mom gestorben ist. Ihr Vater besitzt ein Firma und verdient damit viel doch er hat auch seine Feinde so wie die Ramirez Familie. Blake Ramirez ist der ,,Badboy“ aus der Schule er ist mit Angelina zusammen und sie ist die beliebteste Mädchen aus der Schule, war ja klar das Blake mit ihr zusammen kommt doch, dass kann sich auch ändern.
"Buraya neden geldin?" Bakışları tehditkâr bir şekilde gezindi üzerimde, yutkundum istemsizce. Az önce gördüğüm şeylerden sonra bu adamın karşısında durmak bile zor geliyordu. "Beni... Beni adamınız getirdi buraya, sizi tedavi etmem..." "Kes sesini! Ben hasta değilim, asıl bu seni buraya getiren adam hasta!" Psikolojik danışmanı olacağım adam şimdi beni burada öldürmek için fırsat geziyordu, korkuyla kapıya baktım, ama onu geçmem mümkün değildi. Geçsem bile bu evden çıkmam çok zordu. "Bakın, madem istemiyorsunuz, o zaman bırakın gideyim! Benim bir ailem var, eğer eve gitmezsem merak edip polisi ararlar," dedim yalvaran bir ses tonuyla. Aynı zamanda da polisten korkup beni bırakmasını umuyordum. Bakışları derinleşti, usulca yanıma geldikten sonra bir anda çenemden tuttu. Ondan uzaklaşmaya çalışmam bile riskliydi bu durumda. "Seni bırakamam, özellikle gördüğün şeyden sonra! Ben aksini söyleyene kadar burada kalacaksın!" Uzaklaştı bunu söylerken . Ne saçmalıyordu bu adam, onun deliliği yüzünden benim mi hayatım kararacaktı? "Aksini ne zaman söyleyeceksiniz, ben burada kalamam!" Kısa bir bakış attı, ve bu bakış bile korkudan titrememe sebep oldu. "Burada kalacaksın, ben ölümüne izin verene kadar, doktor!"
Bu hikayedeki kişiler ve olaylar tamamen kurgudan ibarettir. •Hikaye özeti: Veronika Granthellie, aslen Amerikalı olan lakin genç yaşta kurulan komplo nedeniyle ülkeden uzaklaştırıldığı için ilk önce italyan mafyasına çalışmakla korunma altına alınıp Türkiye'ye gönderilmiştir. Burada koyulan şarta göre; güçlü bir politikacı olsa da, göz önünde değil, siyasetçilerin içerisinde kalan isimdir. Ailesinden görüştüğü sadece iki kişi olan amcalarından üvey olan Amerikanın Türkiyedeki konsolossu Sam'in oğlu Andre ile yıllar sonra görüştükten sonra, yaptığı karanlık işlerden sonra kendini masum ve çocuksu hiss ettiren adama aşık olur. Veronika bir su ürtikeri (su alerji) hastalığından dolayı aldığı ağır tedavilerden dolayı gün geçtikçe kalbi zayıflamaktadır. Bu sırada ülkede kalması için babasından kaçan Andre'yi sadece Veronika aileden kabul ettiği için korunması adına ona sığınmıştır. Sahte pasaportla türk olarak yaşayan Andre, Veronikanın aşkını kabul etmez. Lakin sebebi meçhul olaylardan dolayı büyük miktarda paraya ihtiyacı olunca, Veronika fırsatı kaçırmaz ve yaşaması adına büyük ağır bir karar alaral, ona vereceği para karşılığında şart koşar. El mecbur kabul eden Andre, gerçek sebebini bilmediğinden artık Veronikaya kin gütmeye başlamıştır ve bu Veronika'yı daha çok hasta düşürmektedir. Veronikanı gün geçtikçe onu zayıf bırakan hastalık üzerine öğrendiği gerçeklerle daha çok yıpranan kalbi, onu sonsuza kadar acıya sürükler..
Kuliah untuk belajar? BUKAN! Kuliah untuk menjodohkan teman. YA! Naya, mahasiswi yang selalu ceria, bekerja sebagai mak comblang. Baginya tugas menjodohkan itu sangat mudah, sampai suatu misi mematahkan kalimat itu. Ketika ia harus mendapatkan permintaan, dari klien tak tertolak untuk menjodohkannya dengan selebritas kampus yang dingin, cuek dan sudah punya pacar. What! Bagaimana caranya? Cintanya pada dosen bernama Pak Herlan saja belum pernah terbalas sampai sekarang. Hingga…. “Sungguh pun takdir memang di tangan Tuhan. Benar hanya Ia yang berhak menjodohkan. Ia tahu mana yang baik dan buruk untuk kita. Seandainya saja aku tidak hamil seperti ini, aku pasti tidak akan malu berjodoh dengan pasangan setampan dan sebaik dirimu, Keegan.”
Kisah ini berawal dari sebuah pesawat komersil Amerika yang menabrak ATC Bandara International Indonesia, disaat Dunia sedang di terror wabah zombie. Disaat yang sama wilayah-wilayah perbatasan di Indonesia, Seperti Kalimantan, Papua dan Sumatera mulai dimasuki wabah yang menyebar dengan sangat cepat. Darius, seorang pria kantoran biasa tengah terburu-buru karena tak seperti biasanya, hari itu ia terlambat bangun pagi, Neneknya yang hobi menonton berita saat itu sudah mengingatkannya tentang sebuah wabah yang sedang merebak di dunia, Darius yang terburu-buru hanya meninggalkan neneknya itu dirumah tanpa tahu apa yang akan terjadi pada neneknya hari itu. Diwaktu lain, seorang pengantar pizza yang juga sedang terburu-buru mengantar pizza untuk pembeli, namun terhalang palang kereta. Disanalah ia melihat sebuah pemandangan mengerikan, dimana kereta yang baru saja melintas sudah penuh dengan orang-orang saling menyerang dan terlihat cipratan darah memenuhi seluruh kaca kereta, dan sesorang dengan beringas tiba-tiba membenturkan kepalanya ke kaca sambil memandang dirinya penuh amarah dan melintas dengan cepat. Dihari yang sama Agnes, seorang teller bank bekerja seperti biasanya, saat tengah melayani transaksi terdengar suara keributan dari jauh, lalu saat melihat security bank berlari kedalam, terlihatlah orang-orang yang mulai menyerang nasabah-nasabahnya di hadapan Agnes. Maudy yang sudah diperingatkan beberapa teman sekolahnya mengenai virus itu, terduduk sendirian di lantai studio ballet, hari itu adalah hari penentuan untuk Ia bisa mengikuti kompetisi internasional, namun tak satupun temannya ada di studio. Ia hanya memandang langit yang cerah. Sebelum ia mulai sadar bahwa langit hari itu tampak begitu sibuk, bahkan ia melihat pesawat tempur yang tak pernah ia lihat sebelumnya, melintas. Dan cerita orang-orang lainnya saat virus itu mulai merebak di Indonesia. Siapa saja yang akan selamat dan bagaimana cara mereka bertahan ditengah wabah yang menyebar dengan cepat ? Nantikan episode per episodenya !
O kadar korkuyordum ki elinden kaçmaya çalıştım, ama bir anda kolumdan tutarak beni kendi bedenine hapsetti. "Bana karşı oynamaya çalıştığın oyunu yok sayacağımı mı sanıyorsun? Bu yaptığın şeyin bedenini sana ödeteceğim, hem de canınla ödeyeceksin! "Aklınca beni karımla bir olup kandırmak istediniz, ama bu oyunu bozacağım! "İkinize de hak ettiği cezayı vereceğim! Onu ailesine teslim edeceğim, seni de hemen burada öldüreceğim," derken gözleri irileşmişti. Bu halini görmek çok korkutucuydu, geri çekilmeye çalışsam da başaramadım. "Bunu yapmaya mecbur bırakıldım diyorum, neden beni anlamak istemiyorsun? "O paraya ihtiyacım vardı, bu kız kardeşim için gerekliydi. "İlla birine hesap soracaksan bu karın olmalı, senin koynuna girmemi benden isteyen o oldu! "Çok zor durumdaydım ve karın da bu durumumu kullanmaya çalıştı! Eğer böyle bir teklifte bulunmasaydı ben böyle bir şeye bulaşmazdım. "Şimdi onu ailesine teslim edeceksin, ve hiçbir zarar görmeyecek. "Peki neden beni öldüreceksin buna rağmen, bunu tek başıma yapmadım ben!" Bunların hiçbirini hak etmiyordum, ona oyun oynamış olabilirdim, ama mecbur bırakılmıştım. "O benim yıllardır eşim, öldürme işini de babası yapsın! Ama sen... "Seni öldürme işini ben kendime bırakıyorum, canını bugün alacağım!" Hâlâ can almaktan bahsediyordu, bu ihtimalden kurtulmak için tek bir yol vardı, bunu söyleyip söylememekte kararsız kalsam da yaşamak için söylemem gerekiyordu. "Peki karınla neden böyle bir anlaşma yaptığınızı da öğrenebildin mi, neden senin koynuna girdiğimi?" Bu soruyu sorduğumda kollarımı saran eli gevşemişti, çatık kaşlarını düzeltmeden sordu. "Neden böyle bir oyuna girmek istedi, amacınız neydi?" Sonunda onu merak ettirecek bir noktadan vurmuştum, belki de gerçekten kurtulacaktım onun ellerinden. "Yıllardır çocuğunuz olmuyormuş, benim senden hamile kalmamı istedi, sen hamile kaldıktan sonra benimle birlikte yurt dışına gidecekti. "Ardından doğum zamanımda bebeği benden alır sana bizim çocuğumuz diye yutturacaktı! "Sizin veliahtınızı benim doğurmamı istedi, şimdi bu yüzden ben mi suçlu oluyorum?" Bu sözlerimle daha da öfkelenmişti, oysa ben yumuşayacağını düşünmüştüm. "Lan bir de utanmadan anlatıyor musun, siz nasıl insanlarsınız lan?" Bu sözler artık beni de öfkelendirmişti, madem beni gerçekten öldürecekti o zaman susmamın bir anlamı yok. "Beni koynuna alırken hiç öyle söylemiyordun, hiç utanmamıştın! Şimdi benden utanma duygusu mu bekliyorsun, sen çok mu masumsun bu hikayede? "Hiçbir şeyden haberin olmadığı halde karını aldatma yolunu seçtin, bu yüzden gelip bana ahkam kesme!" Öfke ile boğazıma sarılıp beni yatağa itti, ellerini boğazımdan çekmiyordu. Ondan kurtulmaya çalışsam da benden güçlü olduğu için başaramadım, birkaç saniye sonra beni boğarak öldüreceğini anlayınca dilimden o sözler döküldü. "Beni öldüremezsin, çünkü senin çocuğunu karnımda taşıyorum, eğer beni öldürürsen evladının da katili olursun!"
009 обернулся на звук, и его лицо оцепенело, это было видно по его скулам. Что было очередным подтверждением моей догадки, в которой я теперь точно была уверенна. «Главное сохранять самообладание» - всё повторяла я мысленно. Обернувшись, я увидела четверо магов на черных пегасах, которые были покрыты белой мантией, на ней была золотая вышивка по всем её краям, с головы до ног. Это они. — Идентификационный номер «009», Кардинал требует вас отойти на расстояние пяти метров от данного существа, в целях вашей же безопасности.
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.