Yiğit ve Zeynep Çelikkol'un altı yaşında yetimhaneden evlat edindikleri Poyraz ve kardeşlerinin hikayesi. Poyraz'ın herkes tarafından bilinen Ayşe aşkının, karşılaştığı Meltem ile gerçekliğe dönüşmesini okuyacağız. genel kültür bilgisi ile her konuda fikri olan Meltem önce dış görünüşü ile Poyrazı etkiledi ama daha sonra neler oldu neler...
Arıkan kardeşler, hayatlarına giren insanları kazanabilmek için sevmekten daha fazlasını yapmaları gerekiyordu. Bir yanda yaşanmışlıkları korkularını körüklerken bir yandan gelecek için umutları onları bu savaşta nereye sürükleyecek? "Ağlamak ne zaman güzel biliyor musun? Mutlu olduğun zaman. Bir gün bende bunu yaşamak istiyorum." Kırmızı Lale kitabının ikinci serisidir
Ortak bir geçmişin verdiği aynı duygular. Birbirini anlama ve sevme çabası. Tehlikeler içinde yeşeren ayakta durmaya çalışan bir aşk. " Bana bak Zeynep, şu duruma bir açıklık getirelim. Bende en az senin kadar bu durumdan rahatsızım. Sen ne kadar burada kalmak istemiyorsan bende yabancı biriyle evimi paylaşmak istemiyorum. Madem bir süre birbirimize katlanmak zorundayız ikimizde idare etmesini öğreneceğiz tamam mı?"
Üç arkadaş düşünün, her biri farklı karakterde, her biri ayrı mesleklerde ama beraber büyümüş. Daha ilk adımlarını atarken karşılaşmışlar. Biri biraz ağır abi komiser, diğeri parke sahaların yıldızı basketbolcu diğeri ise sahnelerin yaramaz çocuğu... Aşk maceralarına ilk komiser vede etti. Şimdi sıra diğer ikisinde. Biraz komik, arada hüzünlü, geneli eğlenceli...
Yıllardır kalbinizde taşıdığınız ve asla çıkmayacağını zannettiğiniz kişi, hiç beklenmedik zamanda bir kapı bulup çıkabiliyorsa ona yol açın. ilkbahar çiçeği gibi tazelik getirsin hayatınıza... Şevki Arıkan yılardır içinde sakladığı sevdasına kavuşabilmeyi dilerken dileklerinin gerçekliği kocaman karşısına çıktı. Bundan sonra orta yaşın en çılgın hallerini yaşayabilecekti.
Hayatınız boyunca karşınıza bir çok insan çıkar. Kimisi önemsiz gelip geçici kimisi hayatınıza kalın bir çizik atar ama bazıları vardır ki içinize işleyip size renk katar. Onlar hayatlarına renk katacak insanlarla karşılaştıklarını başta bilmiyorlardı. Tanıştılar , yaşadılar, üzüldüler, sevindiler, aşk dediler, nefret dediler. En son renk dediler...
Dear Reader, we use the permissions associated with cookies to keep our website running smoothly and to provide you with personalized content that better meets your needs and ensure the best reading experience. At any time, you can change your permissions for the cookie settings below.
If you would like to learn more about our Cookie, you can click on Privacy Policy.